İnkâr etmiyorum, hayır demiyorum, her şey ben yaşarken oldu şeyhim... Ben yaşarken vuruldu çocuklar, ben yaşarken bir yerde aç kaldılar, ben yaşarken üşüdü kimi çocuklar geceleri...

Kadınlar şeyhim, kadınlar ben yaşarken öldürüldü, yalnız ben görmedim aslında herkes gördü de, görmezden geldiler...

Mesela kimileri bazı çocukların yarı aç sabahladığını görmezden geldi, evet kimileri çok zalimdi, ben yaşarken çok merhametsiz, adaletsizdi, üstelik çok utanmazdılar...

Ben yaşarken talan edildi şehirler, ülkeyi yönetenler, kentleri yönetenler ben yaşarken servet üstüne servet edindiler...

Yalnız ben görmezden gelmedim, yalnız ben susmadım, yemin ederim herkes sustu neden sustularsa...

Arada sırada seslerini yükseltecek olanlar oldu, ama onları da meczup, deli ilan ettiler, kimi zaman hain falan dediler... 

*

Ben yaşarken kanadı kırıldı kuşların, yuva yapacakları ağaç bırakmadılar, onların yerine gökdelenler yaptılar, fakirlerin, yoksulların kapısından giremediği, girdirilmediği...

Mesela dilenciler giremez yazdılar girişlere... Dilencilerin hakir sayıldığı ama ülkeyi, kentleri soyan hırsızların itibar gördüğü bir zamandı o zaman ve ben hepsini gördüm...

Başkaları da gördü ama görmezden geldiler, neden geldiklerini konuşamadım ama...

*

Din dediler, iman dediler, ülke dediler, bayrak dediler, Sakarya dediler, ülkenin geleceği dediler, ama gördük ki hep kendi gelecekleri idi asıl endişeleri... Ben yaşarken vurdular çocukları,

Sokaklar şeyhim, sokaklar yaşama dolaşmaya müsait değildi, sokaklar silah sesleriyle doluydu, ama onların çok da umurunda değildi...

Mesela köpekler şeyhim, arada sırada köpeklerin ısırdığı insanlar gündeme taşınıyordu. Köpekler ölmeli diyorlardı da, her gece sokaklarda insanların ölmesi,  evlerinde kadınların, kızların öldürülmesi “yemin ederim ”umurlarında değildi, nedenini bilmiyorum...

Biliyorum da, burada yazıp içimi daha çok acıtmak istemiyorum...

Konu derin, konu uzun konu anlatılmakla bitmez, ama her şeyi gördüm ben yaşarken...

Efendilerimiz hep yukardan baktılar halka, halkı, insanı ciddiye almadılar, yoksulu, fakiri ciddiye almadılar, ama sözde alır gibi konuştular...

Ama biliyor musun şeyhim!

Ben onlara asla inanmadım ve asla onaylamadım gidişatı, yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri, ama bir şey de yapamadım...

Kimi sabahları yumruğum sıkılmış uyandım, bu haksızlık, bu adaletsizlik, bu yoksulluk, bu kadın ölümleri bitsin dedim, ama yapamadım be şeyhim...

Sesimi duyuramadım...