Hani deriz ya.
Bayram değil, seyran değil, eniştem beni ne diye öptü.
Tam da bunun gibi bir şey.
Yıllar sonra, durup dururken başöğretmenlik de nereden çıktı?
Erdoğan da Atatürk takıntısı mı var?
Yıllardır ben kendimi bildim bileli başöğretmen denilince hepimizin aklına Atatürk gelir.
Ben 80 yaşımı solladığıma göre.
Başöğretmenlik benden önce de varmış.
Bu konuyla ilgili bir alıntıyı size aktarmakta yarar görüyorum.
“29 Ekim 1923'te Ulu Önderimiz Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet'in ardından Türk toplumunun gelişmesi ve ilerlemesi adına birçok yeniliğe de imza atıldı. Atatürk'ün birçok farklı alanda gerçekleştirdiği yeniliklerden birisi de harf inkılabı oldu. 8 Ağustos 1928 tarihinde yeni Türk alfabesinin müjdesini veren Atatürk ve öğretmenler ülke çapında herkese bu yeni alfabeyi tanıtmak ve öğretmek için çalıştı.1 Kasım 1928 tarihinde, yeni Türk harflerine ilişkin kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Ülke çapında okur yazar sayısının arttırılması ve cehaletin önüne geçilmesi adına gencinden yaşlısına herkese yeni alfabenin öğretilmesi adına çalışmalar sürüyordu. 24 Kasım 1928 tarihine gelindiğinde ise Millet Mektepleri açıldı. Millet Mektepleri'nin açılışı ile birlikte Ulu Önder Atatürk'e de Başöğretmenlik unvanı verildi.”
Sayın Erdoğan yıllar sonra Başöğretmenlik mesleğini aktif hale getirerek, aklınca salt Atatürk’e atfedilen başöğretmenliği bir şekilde anlamsızlaştırdığını sanıyor olabilir!
Erdoğan bu girişimiyle ne kadar başöğretmen sayısını artırırsa artırsın, Atatürk her zaman başöğretmenlerin de başı olmaya devam edecektir.