Zaman, zaman.
Birilerine bir biçimde, 
Bir nedenden dolayı kızıp duruyoruz!
Ben de aynı şekilde davrananlardanım.
Özellikle,
Son yıllarda Erdoğan’a illet oluyorum.
Hele, hele şu Arap hayranlığına dayalı Suriyeli göçmenleri bağrına basması yok mu?
Neredeyse çıldırasım geliyor. 
Arkadaş sen Arap hayranıysan gir Arapların içinde yaşa.
Dört milyon Suriyeli Arap’ı içimize almaya ne hakkın var.
Aslında adam haklı.
Adam Türk değil Gürcü.
Arapları o kadar seviyor ki eşi Emine hanım da Arap.
İlkin Suriye devlet başkanı Beşşar Esad ile arası çok iyiydi.
Sonradan aralarında ne oldu bilinmiyor.
Şimdi birbirlerine düşmanlar.
Beşşar Esad’a karşı muhalefet başlayınca, ortaya da Erdoğan’ın da destek verdiği bir Özgür Suriye Ordusu diye bir ordu çıkınca ortalık karıştı.
Sanırım Esad’ın güçleri Erdoğan’ın desteklediği kesime saldırıp kovalamaya başlayınca, ülkesinden kaçan Suriyeliler Türkiye’ye yöneldi.
Sayın Erdoğan’da, Esad’a karşı desteklediği kesim kötü duruma düşünce,  dört milyon Suriyeliye kapıları açmaya mecbur kaldı.
Sayın Erdoğan’ın biz Türkleri hiç mi hiç ilgilendirmeyen bu yanlış politikası yüzünden şimdi dört milyon Suriyeliyle uğraşmak durumunda kaldık.
Haberlerde soygun, vurgun, kavga gürültü ve de kimi cinayetleri işleyenlerden söz ederken “Yabancı uyruklu.” Deniyor.
Kesinlikle “Suriyeli” denmiyor.
Eğer olumsuz bir haberde şahıslara “Yabancı uyruklu” deniyorsa, bilin ki bunlar Suriyeli.
Eğer Suriyeli  oldukları ortaya çıkarsa Erdoğan’a dönük tepkilerin artacağı bilindiğinden bu şekilde davranılıyor.
Ama Afgan ya da başka ülkeden kişiler bir olaya karışırsa onların hangi ülkeden olduğu söyleniyor.
Eğer bu bizim düşündüğümüz gibi bu şekilde gelişiyorsa, demek ki Sayın Erdoğan ülke yönetimi dışında da, çok ama çok şeye hakim!