Ülkemiz ve insanımız büyük bir felaketle karşı karşıya, acı ve gözyaşı ile dolan bir gökyüzü, ne olur görün ne olur duyun ne olur ayağa kalkın diyeceğim de, korkuyorum demekten... Zira insanımızın çoğu çok dünyalık oldu, çok para servet ve şöhret düşkünü oldu, öyle olmadı mı?

Çokları çok acımasız oldu insanımızın, çok merhametsiz, oldu nasıl böyle olunduysa... Eski zamanda bu kadar kötü değildi, eski zamanlarda büyüklerimiz dedelerimiz hatta babalarımız inanın günümüz insanı gibi hoyrat ve soytarı değildi...

Bunca acıya yıkıma rağmen insanların çocukların beton binaların enkazı altında kalmasına rağmen dünya dünya dünya demenin ne manası var diye sorsak duyan kaç kişi olacak...

Ülkemizin yarısı büyük bir acıyla felaketle karşı karşıya, bazıları hal şu parti bu parti diyorlar, bazıları hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorlar yazıyorlar çiziyorlar...

Ve bazıları/evet bazıları gösteriş reklam peşinde, yapmayın etmeyin iyiliğin reklamı olmaz, reklamı olmaz yapılan hayırın, yapıyorsan o iyilik ve hayır olmaktan çıkmıştır...

Neyse bu konuda yazacaklarımızı sonraki günlere erteleyerek diyorum ki “ey insanlar ey kardeşler ey şehir ahalisi ey partililer ve onların başkanları” vakit iyilik vakti, vakit bir şişe suyu bir iki ekmeği birkaç battaniyeyi kardeşlerimize ulaştırma vakti...

Vakit insan olma insanlığı ayağa kaldırma merhamet sahibi olma ekmeğimizi hatta evimizi paylaşma vakti kardeşlerimizle... İnsanlar ölüyor çocuklar acı çekerek ölüyorlar enkaz altında ve biz ne yapıyoruz diye kendimize soralım, birbirimize soralım...

Sofralarınıza oturunca “çocuklarınıza deyin ki” bu gün birer tabak yemek az yiyeceğiz ve onun karşılığını deprem bölgesindeki çocuklara gönderceğiz deyin, oradaki çocuklar aç susuz kalmasın üşümesin deyin çocuklarınıza...

Çocuklarımıza yardım ve iyilik etmenin erdemini anlatalım en azından bu vesileyle...

Günümüzde insan olmak insan gibi davranmak kolay değil,ve sanki sorumsuz ve merhametsiz olmak hoşuna gider oldu çoğumuzun...

Gelin kaybettiğimiz insanlığımızı geri çağıralım, merhameti geri çağıralım, iyiliği geri çağıralım...

Günümüzde en zor işlerden samimi Müslüman olmak, Müslüman’ım demekle olmuyor işte... Hayatın Müslüman olacak davranışların Müslüman olacak, bileceksin başka insanların yardımında yanında olmazsan derdini acısını paylaşmazsan Müslüman olunmuyor Aziz İslam’a göre...

Bin liralık iki bin liralık evleri, beş bine on bine on beş bine kiraya vermek, sonra caminin yolunu tutmanın İslam olduğunu kim söyledi size, ey efendiler...

Neyse...

Asıl konumuza dönersek, deprem bölgesindeki insanları kardeşlerimizi hatırlamayı ve onların yanında olmayı, bunun için her şeyi yapmamız gerektiğini kendimize kendimiz söyleyelim...

ZAMAN İYİLİK ZAMANI/VAKİT İYİLİĞİ AYAĞA KALDIRMA ZAMANI..YOKSA ÖTEKİ DÜNYADA İŞİMİZ HİÇ TE KOLAY OLMAYACAK...

İnanlar için söylüyorum...