Tamam, kafayı yemedim de, kafayı yemeden de yaşanacak bir yer değil dünya artık… Birileri dünyayı yaşanmaz kıldı daha çok zalim ruhlu insanların himayesinde bir dünya… Ama ya kendi ülkemiz? Ülkemizde insan gibi yaşamak isteyenler için, adalet içinde yaşamak isteyenler için, helal kazanarak yaşamak isteyenler için sıkıntılı değil mi?

Nerdeyse hepimiz “gemisini kurtaran kaptandır” der hale gelmedik mi? Kendi gemimiz batmasın da ne olursa olsun başkaları, peki bu düşüncenin neresinde insanlık var? Din var? Tanrı inancı var diye sorsak, bir cevabı olan var mı?

Hatta şehirler, şehirlerimizde kolay işlerden insanca yaşamak, bağırmadan, çağırmadan, kimsenin hakkına girmeden, yalansız, haramsız insanca yaşamak kolay bir şey mi?

Kalbi olanlar için, içinde merhamet taşıyanlar için, içinde sevgi, hak, hukuk, adalet duygusu taşıyanlar için, yaşamak acı veriyor insana…

Ama insana, insanca düşünenlere, hak, hukuk diyenlere ağır geliyor…

Yoksa talancılar için, haramzadeler için, yalancılar için, hak, hukuk bilmezler için, gözü haramda olanlar için, gözü başkalarının alın terinde, kazancında, hatta namusunda olanlar için tam yaşanacak bir yer dünya…

Ve ülkemiz hatta şehirler sokaklar…

Mutlak hak, hakikat peşinde olanlar için zehir zemberek dünya… Dünya deyip durduğumuza bakmayın, kendi ülkemizde de gerçekleri söylemek kolay işlerden değil…

Yalnız şimdilerde böyle değil, çok eskiden de böyleydi bu işler… Bazıları kızacak ama şapka giymediği için binlerce insan asıldı bu ülkede…

Ya şimdi?

Kaç kişi şapka giyiyor ülkede?

O adamların çocukları, torunları, “Bizim dedelerimiz neden asıldı?” diye sorsalar ne diyeceksiniz, diyeceğim de utanma kalmayınca sorsan ne olacak?

Bunları dile getirince çıldırıyor kimi solcular kimi Kemalistler…

Bu ülkenin sağcısı da solcusu da faşizmin neferleri…

İnsanca, hakça düşünmekten uzak, her biri kendi putunu Tanrı edinme derdinde... Hiçbirinin umurunda değil yoksulluk. Çünkü onların her biri varsıl kişiler konfor içinde yaşayanlar…

Dine sığınanlar ya da Kemalizm’e yüreklerinde insana dair hiçbir şey yok çoğunun… Biri din yok olsun diyor, diğeri Kemalizm…

Gittikçe azalan insanlık, insan yanlarımız adalet isteme duygumuz… Herkesin adaleti hukuku kendi için istediği başkalarına ne olursa olsun dediği bir insan topluluğu olduk…

“Ekmek yalnız benim olmalı” diyenler…

“Dağların sahibi yalnız ben olmalıyım” diyenler, denizler, kıyılar kendi babalarının mülküymüş gibi sahiplenenler, kimisi sağcı, solcu kimisi…

Kısacası ey insan kardeşlerim kısacası, bu dünya iyiler için değil, doğru sözlü olanlar için değil derken demeye çalıştığımız birçok şey var…

Çocuklar için değil, kuşlar için değil bu yenidünya…

İstersen bir de sen düşün…