Allah'ı şimdi gördüm.
Ağlıyordu, iki gözü iki çeşme.
Elinde fener
Diyojen’i arıyordu
Cahit Irgat.

Allah iki gözü iki çeşme Diyojen'i ararken, Diyojen gündüz vakti elinde fener Atina sokaklarında dolaşıp adam arıyordu adam.

Büyük İskender şehri gezerken fıçı içinde yaşayan Diyojen’e rastlar. Şehir halkı yerlere kadar eğilip İskender’e saygıda kusur etmeyip yalakalık yarışına girmişken, Diyojen hiç istifini bozmadan yaşadığı fıçının önüne uzanmış güneşlenmektedir. Büyük İskender bu duruma çok kızar. Adam haklı. Koskoca İskender’e Diyojen, İskender kebabına bakar gibi bakmakta. İskender, “Görmüyor musun? Bütün şehir halkı beni görünce yerlere yatıp, birbirleriyle yalakalık yarışına girmişler. Sen herhalde beni tanımıyorsun” der. 
Diyojen: “Tanıyorum sizi. Hem de çok iyi tanıyorum.” 
Büyük İskender: “O halde ben kimim?”
Diyojen: “Sen benim esirimin, esirisin.”
İskender bu sözler karşısında şoke olur. Kızar köpürür: “Sen ne demek istiyorsun?” diye sorar. 
Diyojen: “Sen toprak için, para için, altın için adam öldürüyorsun. İnsan kanı içiyorsun. Bunlar benim değer vermediğim şeyler. Hepsi benim kölem. Sen benim köleme köle olmuşsun. Peki kim ayağa kalkacak?”
İskender bu sözler karşısında ne diyeceğini bilemez Bir an şaşkınlık yaşar. Şaşkınlığı geçince, “Dile benden ne dilersen” deyince:
Diyojen: “Güneşimi engelliyorsun. Gölge etme, başka bir şey istemem” der.

Almış eline mikrofonu milletvekili, “Bugün Türkiye’de Allahu Teala’nın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var.”
Adam adeta liderine tapınıyor. Yalakalığın bu kadar sınır tanımayanını nasıl tanımlamalı bilmem ki? Varın tamamını siz yapın. 
“Hiçbir şey olmasa da kesin bir şey oldu” diyerek 31 Mart yerel seçimlerine damga vuran Sayın Milletvekili, “Oylarımızla Tayyip Bey’e destek verdiğimiz için sevap hanelerimize yazılmaya devam ediliyor” 

Pes be birader. Adam sanki Rakip ile Atid (sağ ve sol omzundaki melekler. Sağdaki sevap, soldaki günah yazar) ile içli dışlı dost olmuş. Neyin sevap neyin günah yazıldığı adama anlık bildiriliyor. Diyecek bir şey bulamıyorum. Allah akıl versin. 

Gücü elinde tutanların önünde menfaat için takla atan yalakaları gördükçe Diyojenler’e, Sokrat’lara, Hallacı Mansur’lara, Şeyh Bedrettin’lere, Deniz’lere olan saygım her gün artıyor. Çünkü onlar hiçbir muktedirden af dilemeden idam sehpalarına dimdik yürüdüler.