Ülkede kıyamet kopmuş bizim efendiler dedim de, diyemedim ötesini...

Demeye gücün yetmiyor veya bu kıyameti andıran günlerde olmaz böyle şeyler. Etme, eyleme, insanların günahını alma diyorum kendime...

Bakın partilerden, partilerin genel başkanlarından söz ediyorum. Geçte olsa hepsi orada. Hepsi depremzedelere geçmiş olsun diyorlar. İnsanlara sarılıyorlar, kendilerince sözler ediyorlar, kimisi yanınızdayız falan diyorlar...

Ama ve lakin bu kıyamet gününde bile çocukların, annelerin birbirlerine sarılarak öldüğü günlerde, beton altında kalarak öldüğü günlerde çok üşüyerek öldüğü bugünlerde bile, milletin insanımızın gözü önünde bir birleriyle kavga ediyorlar...

Sen, ben kavgası yapmaya devam ediyorlar. Senin iyiliğin, benim iyiliğim kavgası içindeler...

Her biri kendi reklamını yapma peşinde. Hatta öyle ki birbirlerinin yardım TIR’larına el koyuyorlar, sen gitmeyeceksin, sen oralarda gö- rünmeyeceksin diye... Bu nasıl bir hırs? Bu nasıl bir kavga? İçinde Allah rızası yok, içinde samimiyet yok, içinde kardeşlik yok...

Sen ey halkım sen bunları görmüyor musun? Sen demiyor musun efendiler bu kadar hırslı olmayın ayıptır günahtır diye...

Bakın o parti, bu parti demiyorum, hepsi aynı kirli kavganın bir tarafı. Hepsi kendi yarınlarının hesabını yapmakta. Bana göre milletin başına gelenler çoklarının içini acıtmıyor...

Bakın seçimlerde her birine milyarlarca seçim yardımı yapılacak, diyebiliyorlar mı bu paraları millete aktarıyoruz diye? Birinin ağzından duydunuz mu?

Hem de milletin parası olan parayı, senin benim “o meşhur deyimle” tüyü bitmemiş yetimlerin parası ile seçim propagandası yapacaklar. “Ey halkım, seni seviyoruz. Sana hizmet etmek için varız” diyecekler...

Anlayacağımız işimiz zor. Dün de zordu, bugün de yarın da zor olacak ve sanıldığı kadar kıymetli değilsin sen onların yanında...

Ha birde her birinin yüzlerce trolleri var. Kendilerine Tanrı edindikleri parti liderini kutsayan, onları ulaşılmaz ilan eden, gecesini gündüzünü onları kutsamak için harcayan, belki de milyonlar alan bu işler için...

Ve partileri din haline getirdi her biri. Bakın her biri diyorum, hiçbir farkı yok birbirinden... Belki daha insaflı kişiler var her partide, daha insan daha az kirlenmiş...

Hiçbir partinin taraftarı ve elamanı değilim çok şükür... Hiçbir partiyi kutsamıyorum ve halkı, insanı ciddiye almayan, hakkı savunmayan, sözünde yalan, riya olanlara gönlümde yer yok...

Acı ama yazmak söylemek durumundayım. Sözlerimi umutsuzluğa yormayın ama işin çok zor ey insan. İşin çok zor ey ahali... Ve yoksulların, fakirlerin işi daha da zor...

Onları hiç dinleyen, duyan yok... Hatta içimizden bazıları bile onları görmezden geliyor yoksul göründükleri için...

Hani Tanrı dua edin de kabul edeyim diyor ya, o zaman duamız olsun... Allah’ım sen siyasetçilere, ev sahiplerine, din adına ahkâm kesenlere merhamet ihsan eyle...

Çok merhametsizler çünkü...