Her ne kadar bu konularda camilerde gereken şeyler anlatılsa da ben de bir şeyler söyleyeyim istedim, bildiğim anladığım kadar... Bildiğim sözcüğünü bilerek kullandım, söylediğim şeylerin mutlak doğrular olup olmadığını sizler de araştırırsınız diye... 

Öyle her söylenene inanmak akıl insan işi değil, şuurlu Müslüman işi hiç değil...

Rabbim beni bağışlasın kimi camilerde kimi arkadaşlar “imamlar, vaizler ya da başka konuşanlar” o kadar çok atıp tutuyorlar ki, insanın “Ne oluyoruz arkadaş?” diyesi geliyor... Bunu çok gördüm, görmeye devam ediyorum, siz de ediyorsunuz..

Bakın kimi camilerde caminin kendi imamları konuşuyorlar, ama gerçekten bu arkadaşların birçoğu konuştukları bilgilerin doğru olup olmadığını bilmiyorlar...

Bu durumun kötü olan yanı, camide bu yanlışlara ses çıkaramıyorsun, “Hocam burası tam sizin söylediğiniz gibi değil” diyemiyorsun, denmemesi için bütün yollar yapılmış...

Demiş olsan bile çokları “Sen diyecekler, sen hocadan, imamdan daha mı iyi bileceksin?” derler... Ve bu işin öyle oluşu Müslüman toplumunun gelişmesine, daha sağlıklı bilgi sahibi olmasına engel olmuştur...

Üzülerek diyorum yemin olsun imam arkadaşların pek çoğu dünya telaşına çok fazla kendilerini kaptırmış durumdalar, bizim yapabileceğimiz bir şey yok bu sözleri söylemek dışında...

Asıl konuya girersek; kardeşler Teravih namazı nafile bir namaz, her ne kadar “bizim gelenekte boş işler gibi algılansa da, hani hep denir ya nafile işler bunlar diye” bunu demek istedim kimse oraya buraya çekmesin... Dinde Nafile namaz, farz, vacip namazlar dışında kılınan namazdır... Yani farz bir namaz gibi telakki edilmesi doğru değildir...

Teravih namazını mutlaka camide kılmak zorunluluğu yoktur, ama camiye gitmek, cemaate dâhil olmak, hele varsa evin küçükleri, torunlar falan onları camiye taşımak en güzel insani, hatta İslami bir davranıştır...

Mesela ne güzel bir yol arkadaşlığıdır eşlerin el ele cami yoluna doğru yürümesi, sevginin, aşkın en güzel hayat bulması derim bana sorulsa...

Peygamberimiz bu namazı cemaatle kılmış, bakmış görmüş ki çok iştiyak iştirak var “birçok görüşe göre” farz olur endişesi ile cemaatle kılmayı terk etmiştir, evinde kılmaya devam etmiştir...

20 rekât kıldığı gibi 8 rekât 10 rekât kıldığı da olmuştur... Mesela yorgunsun yoldan geldin ya da veya biraz hastasın mutlaka 20 rekat kılmak zorunluluğu yok...

Biz bunları bilgi olsun diye söylüyoruz, yoksa kimseye namazı şu kadar rekât kıl demiyoruz diyemeyiz de... Camide cemaatle kılmak güzel bir eylem, çünkü evde kılayım desen araya neler sokacaksın kim bilir...

Televizyon, haber, açık oturum, parti konuşmalarını dinleyivermek insanı rehavete sokar, sen en iyisi camiye git kardeşim...

Hem camide görmek isteyip de göremediğin bir arkadaşın, bir dostunla karşılaşma diye de bir şey de var...

Son olarak namazlarımız, dualarımız içimizi daha aydınlık kılmalı, merhamet duygularımızı daha büyük inşa etmeli... Bu gelişmeyi hissetmiyorsan kendinde namazında bir sorun vardır deyip sizi selamlıyorum...

Allah bereketinizi çoğaltsın...