Aslında böyle olmamalıydı bu başlık “Sen inanmadın da ben en çok aklım başımdayken ve yüreğimde kocaman yangınlar varken sevdim seni” Ama bu senin suçun değil, artık kimse kimseye inanmıyor. Çünkü böyle bir toplum inşa ettiler efendilerimiz...

Kimse kimseye inanmasın, güvenmesin, kimse kimseyi sevmesin, âşık olmasın, iyilikten söz etmesin de, ara yerde biz tezgâhı işletelim dediler...

Bunlar kimler diye sorma. Sen de biliyorsun aslında kimler olduğunu... Bazısı siyasetçi bazısı din adına ahkâm kesen bazısı beyaz adamların beyaz Müslümanların sözcüleri...

Mesela şimdi sen, ben ne yazsam, ne söylesem dikkate almıyorsun, bu da kim diyorsun... Çünkü artık insan olmayı, doğru sözlü olmayı, sözün geçer olmasını sadece paraya, servete, makama endeksli kıldık hep birlikte...

Mesela bu ülkede en çok parası, serveti olanlar konuşuyorlar ve sen onları dikkate alıyorsun, sözlerinin doğru olup olmadığına, kazancının helal, haram olduğuna bakmadan...

Artık herkes biliyor ki haram, helal mevhumu yok edildi. Sen inanmadın da, ben en çok aklım başımda, yüreğim yangın yeriyken sevdim seni...

Sana bunu anlatamadım bir türlü, anlamak da istemedin. Kuşları da anlamadın sokak kedilerini de ve ne kadar canlı varsa onların acılarını, yok oluşlarını duymadın, duymak istemedin...

Zaten böyle bir derdi de yoktu sana konuşanların, mesela her hafta vaazını dinlediğin vaiz, hutbesini dinlediğin hatip bunlardan söz etmedi sana... Mesela hiç duydun mu bir vaizin sokakta yaşayan canlılardan özellikle kedilerden bahsettiğini. “Sakın onları aç bırakmayın” dediğini...

Ama çok eskiden duydum Halife Ömer’in sözünü. Ne demişti Ömer: “Dağlara buğday sepin de, Müslüman bir ülkede kuşlar aç öldü demesinler” ama arkadaşlar aç insanlardan, aç çocuklardan söz etmiyor etmek istemiyor...

Hatırlayın eskiden cuma günleri evi yanan insanlar için dul kadınlar, yetim çocuklar için yardım toplanırdı camilerde, şimdi hatırlayan var mı o insanları...

“İnsan bir başka insandan sorumlu” der inandığımız din, ne oldu bize de bu hale geldik...

Her cuma toplanan yardımlar bir yerde inşa edilen camiler için, ya bir yerde aç kalan, barınaksız kalan çaresiz kalan insanlar ne olacak diyorsun fena bozuluyorlar...

Daha uzun etmek istemiyorum bu gidişat iyi değil, yolun sonu daha çok karanlık, daha çok haksızlığa hukuksuzluğa gebe...

İyilikler dilerim efendim...

Allah iyilerin safında olmayı, hakkın, hakikatin yanında olmayı ihsan etsin her birimize...