İnsanların ve özellikle Müslüman ahalinin en çok konuştukları gündemde tuttukları şey ahlak konusu, millette ahlak kalmadı kardeşim, millet şöyle millet böyle...
Hep başkalarından bir beklenti, tamam birileri ahlaklı olsun da ya biz, ya sen,ya şu ahlaktan söz edenler,milletin veya memleketin ahlakı bozuldu diyenler ne kadar ahlaklı diye bir soru...
Ahlaklı olmak çok önemli, ama hangi ahlak? Ahlak denilince neyi anlıyoruz, aklımıza düşen ilk nedir, oturup bu konuda düşünmesi gerek günün insanı...
Tekrar edersek hangi ahlak?
Ahlakın sınırı alanı nedir kim kimler belirleyecek, yasalar ile ahlak ayakta tutulabilir mi? Eğer Allah’ın çizdiği sınırları sınır kabul etmeyeceksek, kendimiz sınırlar çizeceksek bu haddi aşmak değil midir, haddi aşmak bir ahlak tozlaşması değil mi?
Günümüz insanın en çok muhtaç olduğu ihtiyacı olduğu şey ahlak...
Peki bunu nasıl başaracağız, nasıl inşa edeceğiz bunca yozlaşmadan yıkımdan sonra, doğrusu bende biliyor değilim, ama bir çaresini bulmalıyız buçürümüşlüğün kokuşmuşluğun...
E n çok camilerde vaazlarda hutbelerde ahlaktan söz ediliyor da, ama anlatılmıyor ahlak nedir diye...
Farkında mısınız siyasi parti yetkilileri bile birbirlerine ahlaktan söz ediyorlar haktan hukuktan adaletten söz ediyorlar, demek ortada bir ahlak sorunu hak sorunu adalet sorunu var...
Herkesin bir ahlak anlayışı oluştu, herkes kendince toplumun en ahlaklı kişisi konuşurken...
Peki, öyle mi?
Mesela iki bin liralık evine, on bin liraya kira isteyen, kiracı veremem deyince evim çık diyen ve sonra o evi on bin liraya on iki bin liraya kiraya veren kişi nekadar ahlaklıdır?
Başkalarının malında mülkünde parasında pulunda gözü olan, öz kardeşlerinin bile hakkına göz koyanlar yok mu, bunlar ahlaklı olmanın neresindeler
Yalan söylemek bir ahlak eksikliği değilse nedir ve şimdilerde hayatına yalan sokmamış kaç kişi var tanıyorsunuz...
Açıkgözlülük olarak anlam yüklediğimiz çok şey içinde sadece ahlaksızlık barındıran şeylerdir...
Kendince yolunu bulup dağları çeviren ormanlara el koyan denizleri işgal eden ve sonra oralara sahip çıkan işlerin hepsi ahlaksızlıktır ve arık şehirler bu kişilerle dolu...
Kendine millet adına verilen herhangi bir makamıngücünü kullanarak kendine menfaat sağlayan çıkar sağlayan insan ahlaksızdır...
Üzgünün yazmak söylemek durumundayım, ülkemiz de büyük bir hastalıktır bu...
Bir başkasının zerre miktarı hakkına hukukuna tecavüz etmek hem ahlaksızlık hem utanmazlık hem günahtır... Ve ahlak evrensel bir duruştur, bir tavırdır... Ve bizimkiler yani sözde İslami kesim en çok kendilerinin ahlaklı olduğu inancındadırlar da, ne yazık en çok onlar ahlak anlayışının içini boşalttılar...
Neyse burada bırakalım... Bırakalım da birilerini çok kızdırmayalım... Ahlakı olmayanın dini de olmaz sözünü de söyleyelim ama...