İnsanın yüreğinin yorulması gibi sözlerde yoruluyor... Görün veya görmeyin şehirler yoruluyor evler sokaklar yoruluyor dağlar yoruluyor... Yorulmayan insanoğlunun hırsı hırsı yorulmuyor...

Hele Allah’ı ciddiye almıyorsan içindeki hırs asla yorulmak bilmiyor, dünya benim olmalı demese bile şehirle benim olmalı diyor veya şehrin yarısı... Soralım böyle kişiler yok mu, ülkede hatta bu şehide yürürken kendilerini Tanrı sanan?

İyilik günlerinde zaman zaman ortaya çıkan önde görünmek için gayret sarfeden,ama akşam olunca gece olunca her şeyi unutan,yine Karunlar gibi yaşayan Karunlar gibi yiyen içen harcayan...

Siyaset adına olsun...

Din adına olsun...

Devlet adına devlete ait güç adına..

Ve sonra kendini kutsamak kendini ciddiye almak adına...

Bunları böyle yazıyorum diye bana kızmayın, bunların hiçbir oturup halkla çay içmezler bir yoksulun sofrasında bulunmazlar, ama görünürde her yerdeler...

Bunları da yazıp söylemem lazım, mesela kimi yazarlar kimi gazeteciler hepsinde aynı numara “ki numara yapmak” büyük bir vebaldir, numara yapmak rezil bir umut sömürücüğüdür, rezil bir kazançtır insanların duygusunu kullanarak isim yapmak, unvan sahibi olmaya çalışmak...

Hepsinin kirli ayakları mazlum, yoksul milletini omuzlarında... Onların omuzlarını kullanarak güzel duygularını kullanarak bir yere varmaya böylece kendilerini masum gösterme derdinde çoğu...

Ya da daha çok saygın olmayı daha çok saygı duyulsun diye bazılarının çabaları, yoksa onların pek çoğu sizinle olmayı gözlerinize bakmayı sizinle oturup bir bardak çay içmeyi asla arzu etmezler...

Hangi işi yapıyor olurlarsa olsunlar ister güç adına ister servet adına ,en azından bir ayakları bu mazlum bu yoksul halkın omuzlarında dır..Çünkü sensiz onlar yokturlar,bunun bilincindedirler onlar,ama biz bu bilince bir türlü erişemedik...

Onlara kutsiyet yüklemeyi ibadet bilir hale geldik, oysa bütün insanların aziz olduğunu söyle bütün kutsal metinler...

İnsan azizdir insan hürmete layıktır ve bunun için zengin yoksul mazlum olmasına bakılmaz...

Belki bundan dedim sözlerin yorgun olduğunu, sözler yorgun günümüzde kelimeler yorgun ve şehirler sokaklar evler...

Yeryüzünde ne kadar canlı varsa hatta cansız varsa hepsinin Rabbi Allah’tır yani senin Rabbin, benim Rabbim...

Yüce olan büyük olan söz sahibi kelimelerin sahibi dağların ve ormanların sahibi şehirlerin sahibi Allah’tır... Feryadımız ve isyanımız bundandır “ey efendiler beyaz adamlar servet sahipleri serveti put edinenler? Allah tan aldıklarınızı ona geri verin...

Onun malıyla onun kullarına numara yapmayın..

Ülkeye şehirlere bağlara bahçelere ormanlara dağlar bu zulmü yapmayın talan etmeyin bunun hesabı çok büyük olacak öteki tarafta...