Bayram namazından sonra,köyün erkekleri kahvede toplanmış sohbet ediyorlar .İçlerinden birisi lafı açmış "Ee mübarek ramazan geldi geçti acaba memnun kaldı mı ?" 
Bektaşi lafı yapıştırmış "Hiç memnun kalmasa her yıl on gün erken gelir mi ?"
    Ramazan denince pek çok insan gibi benim de gözümde çocukluk hatıraları canlanır.Gökçeler Beleninde köyün çocukları ile birlikte ramazan topunun sesini duymak için toplanıp harman yerinde oynadığımız oyunlar.
Patlayan ramazan topunun duyulan sesiyele birlikte  köyün bütün çocuklarının tepeden aşağı köy içlerine doğru "Top atıldı " diye bağırarak koşturmaları oruç tutan insanları da mutlu ederdi Çünkü top atıldı sesi duyulmadan hiç bir oruçlu orucunu açamazdı 
İftar sofraları ,gece uykudan uyanıp yenilen sahur yemeklerinin tadı bir başka olurdu İçilen üzüm hoşaflarının tadını hala unutamam.Bazı geceler sahura kalkıp  kurulan sahur sofrasında yiyip  çocuk bedenimle oruç tutmaya karar veriridim .Öğleye doğru açlık bedenimi sarmaya başlayınca ,günah ile açlık arasında sıkışıp kalırdım .Böyle durumlarda anam devreye girer Allah'ın çocukları , orucunu bozdu diye  yakmayacağını  çocukların  günahsız  olduğunu söyleyerek beni ikna edip öğlen yemeğimi yedirirdi.
      Şimdi o eski ramazamları özler olduk .Peşpeşe gelen zamlarla halk açlıkla boğuşur hale geldi.İktidar dalgasını geçiyor Ramazan günü insanımız evine bir lokma sıcak ekmek götürme peşinde  koşarken .Cumhurbaşkanı Erdoğan "Manda yoğurduna ,biraz Medine hurması doğrarım .bir çay kaşığı kestana balı ,ve yulaf " diyerek Prof Osman Müftüoğlu gib ,sağlıklı beslenme  önerileri sunuyor.
     Her neyse sıkıcı şeylerle içinizi karart mayalım .Biz yine bir fıkra ile yolumuza devam edelim .
    Baba Erenler yeni evli Ramazan ayı geliyor .Kadın her gece kalkıyor binbir emekle hazırladığı yemekleri sahurda kocasının önüne koyuyor.Baba Erenler önüne konanları afiyetle yiyip yatıyor .Bu ara oruç falanda tutmuyor .Ramazanın onuncu günü karısının dikkatini çekiyor."Efendi her gece sana sahur sofrası hazırlıyorum , maşallah hiç kaçırmıyorsunuz ,oruç da tutmuyorsunuz  ,bundan sonra sahur sofrası hazırlamak için yorulmayayım bari " Baba Erenler atılmış "Yahu hanım ,oruç farz ,sahur sünnet .Farzı yerine getiremiyoruz mahçubuz .Bir de sünneti terk ederk ,yarın Mahkeme-i Kebir ( Büyük Mahkeme .Kıyamet günü kurulacak ) de iyice mahçup mu olalım."
   Son bir bektaşi fıkası ile yazımızı noktalayalım .
Bektaşi oruç tutmaya başlamış Ağustos sıcaģinda yol yürürken  susuzluktan iyice  bunalan Bektaşi yol üstünde buz gibi gürül gürül akan bir çeşmeye rastlar .Çeşmenin etrafında üç beş kişi  rakılarını açmış ,çeşmede soğuttukları karpuzu kesmişler ,yanında beyaz peynir pürneşe içerisinde eğlenip dururlar.Bektaşinin hayran hayran bakınca."Buyur " derler Bektaşi " Ramazan ,oruç " der .
 " Biz müslüman degiliz "derler.
Bektaşi " Ne yapıp edin dininize sahip çıkın ,dininizin kıymetini bilin der 
    Gülmeyi unutmayın ,güldüğünüz kadar insansınız.