Adam, kızını evlendirmiş. Gerdek gecesinin sabahında erkenden kalkmış. Kasaba meydanında bulunan kahvenin önüne kasabalının göreceği şekilde bir sandalye atarak oturmuş. Bekliyor, damat gelip elini öpecek, bakireliğini korumuş namuslu bir kız yetiştirdiği için kendisine teşekkür edecek ve kasabalılar bunu görecek. Kızın babası da havasını atarak kızı ve damadı ile övünecek. Bu ara damat uzaktan görünür. Görüntüsü pek hoş değil. Gerdek gecesi kız deforme çıkmış. Damat sinirden kıpkırmızı… Kahvede bulunan kasabalı bir şeyler olacağını sezmiş. Damat sinirli bir şekilde, "Kızının bakire olmadığını" söyleyerek devamında ağzına geleni   kayınpedere karşı saydırmaya başlar.
Kayınpeder şapkasının altından saçlarını kaşıyarak düşünceli şekilde cevap verir:
-    “Bunun anası da gerdek gecesinde bakire çıkmamıştı. Kim yapıyor acaba bu iş?
    
AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, “Elektrik ve doğalgaza yapılan zamları devlet yapmıyor" dedi. Enerji Piyasa Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, "Şirketlerin faturaları hesaplama yöntemi bellidir. Hiçbir şirket metod dışına çıkamaz" dedi. Lafın özü, bu elektrik dağıtım şirketleri hadi kafamız esti, biraz zam yapalım. Yolumuzu bulalım ayaklarına girip zamlı elektrik faturaları düzenleyemez. 

O zaman kim yapıyor bu işi?  Bu soruya yine en mantıklı, en akıllı cevap Yeliz lakaplı AK Parti Milletvekili Ahmet  Hamdi Çamlı'dan geldi: "Bu zamların oluşmasında bizim bir dahilimiz yok. En büyük dahil CHP’dir. Bugün olan doğalgaz, elektrik filan falan zamlar bu zihniyetin ürünüdür." CHP kadar başına taş düşsün diyenleri duyar gibiyim. Ben ise iyi ki AK Parti’nin içinde bu tip milletvekilleri, bakanlar var diyenlerdenim. Hiç olmazsa ara sırada olsa unuttuğumuz gülümsemeyi bize hatırlatıyor.
    
Elektrik ve doğalgaz faturalarının meydanlarda yakılarak protesto edildiği günlerde en etkili çıkış Kılıçdaroğlu’ndan geldi: "Erdoğan, 31 Aralık’ta imzaladığın zamları geri çekinceye kadar hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim." Her ne kadar kitlelere dönük "Sivil İtaatsizlik" çağrısı olarak algılansa da Sayın Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran 2017 yılında Güven Park’tan çıkarak yalnız başına başladığı Adalet Yürüyüşü gün geçtikçe kitlelerin katılımıyla büyümüş Ankara’dan İstanbul’a uzanan 420 kilometrelik yolun sonunda milyonlara ulaşan kalabalık bir kitle Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde Maltepe Meydanı’na ulaşmıştı.
(Bendeniz de ileride torunlarıma anlatacak bir hikayem olsun diyerek bu yürüyüşe yeğenim Veli ile birlikte katılmış, beş gün boyunca Kulak Köyü ile Gerede arasını yürümüştük)
    
Adalet Yürüyüşü’nde olduğu gibi Kılıçdaroğlu'nun tek başına başlattığı "Faturaları ödemeyeceğim" çağrısı bakalım toplumda nasıl yankı bulacak? Belki bu ses toplumda “Ben de, ben de, ben de ödemeyeceğim” şeklinde dalga dalga yayılacak. Belki de sayın Kılıçdaroğlu'nun tek başına yapacağı eylemle sınırlı kalacak. Bekleyip göreceğiz.