Elbette bunları yazmalı ve hatırlatmalıyız birilerine... İnsanın insana bazı hatırlatmalar yapması sünneti bir duruştur, kimse alınmasın yapılan hatırlatmalara...
Efendiler, Ramazan bitince iyilik yapmak duygusu bitmez, gerçekten iyilik yapma gibi bir muradınız varsa... İyiliğin yapmanın günü saati de yoktur, bakmayın bizim Ramazana has kıldığımıza...
Çünkü Ramazanda iyilik yaptığınız, kapısına Ramazan kolisi götürdüğünüz,  reklam yapa yapa usanmadığınız o kapıların arkasında, insanlar şimdilerde yine aynı durumdalar...
Yine ekmek paraları yok, çayları şekerleri yok yine... 
Yine kahvaltı yapmadan sokağa çıkıyor, o evlerde yaşayan çocuklar...
Yine üzgün babalar, üzgün anneler...
Yani Ramazan gidince onların yoksulluğu gitmiyor, ihtiyaçları bitmiyor, sofraları sizin soflarınıza dönmüyor...
Biliyorum bu sözlere canınız sıkılıyor, ama gerçeğin söylenmesi gerekmiyor mu?
İyilik de ibadet gibidir, makbul olanı devamlı olanıdır... Makbul olanı ansızın ve kimselerin görmediği zamanlarda yapılandır... Öyle göstere göstere reklam yapa yapa resim çektire çektire yapılan iyilikler, aslında kendini reklam etmektir... 
Kendini güncellemesidir insanın...
Yazımızın muhatabı kimler diye merak edenlere cevaben deriz ki... Yazımızın muhatapları çok fazla ve o çokları duysun diyoruz sözlerimizi, hatırlatmamızı...
Mesela Belediye, Belediye Başkanı... Hani Alanya da şu kadar yoksul aileye, şu kadar yardım yapılıyor haberlerini yayanlara... Şimdi onlara Belediyeye ve Sayın Başkana diyoruz ki, o insanların kaderi değişmedi, sofrasında yiyecek ekmek çoğalmadı, o ailelerin çocukları yine aynı durumdalar...
Sokaktan elinizi çekmeyin samimi iseniz, mahallerden uzak durmayınız, yoksulları yalnız bırakmayınız, Ramazandan sonra da onları hatırlayın, gerçekten insan diye bir derdiniz varsa...
Sonra oda başkanlarına, yardım paketlerin başında resim üstüne resim çektiren beylere... Sözümüz partilere ve partilerin başkanlarına, neden insanları Ramazandan Ramazana hatırladıklarını anlayamadığımız...
Derneklere sözümüz, vakıflara... Diyoruz ki, Ramazan yardım ettiğiniz, iyilik yaptığınız “o insanların” yine yardıma iyiliğe kapıların çalınmasına ihtiyacı var... Gerçekten iyilik yapmak yoksulları sevindirmek gönlünü almak istiyorsanız, iyilik kervanınızı devam ettirin de, o insanlar da iyiler var desinler kendilerine...
Son sözümüz ve son hatırlatmamız şehrin müftüsüne... Muhterem hocam Ramazanda iyilik götürdüğünüz o insanlar, aynı iyiliğin devamını beklemek deler... Ama sessiz sedasız, ama içinde gösteriş olmadan...