Ramazandan yeni çıktık, başka konulara girip kalbimizi sözümüzü kirletmeyelim... Mesela siyasete, mesela daha başka şeylere, Belediyelerin savurganlığına, Belediye başkanlarının kendilerini Tanrının oğlu sanmalarına, kimi din adamlarının kendilerini kutsamalarına girmeyelim hemen...
Ramazanın üstümüz de bıraktığı aydınlık, evlerimize gönüllerimize bıraktığı bereket, azıcık da olsa devam etsin derim...
Ne kadar direnir gibi yapsak da, önümüz karanlık sokaklar karanlık görünüyor... Mesela yıllardır her hangi bir kötülüğün azaldığını görmedik, insanların daha güzel şeyler tercih ettiğini görmez olduk...
İyi yanarımızı azaldı, dostluklar kardeşlikler azaldı, paylaşmak diye bir şey kalmadı insanın dünyasında...
On beş asır önce ne demişti Hazreti Ömer “Dağlara buğday serpin Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler” diye...
 Bu nasıl bir medeniyet, bu nasıl bir duruş nasıl bir devrim diye, neden kendimize sormuyoruz?
Neden bizlerde kendimize demiyoruz, yaşadığımız şehirlerde kuşların aç kalmasının suçuna ortak olduğumuzu...
Ne olduğu belli olmayan beton yığını evler yapmak adına ağaçları kesmeyi alışkanlık haline getirdik...
Ve bize kimse söylemedi, bunun günah olduğunu...
Çünkü insan sadece kendini düşünen biri oldu... Unuttu kendi dışında yaşayan canlılarında yaşaması gerektiğini...
Ne diyor Rabbimiz “Biz insandan önce bu kitabı dağlara indirdik dağlar eridi o yükün altında” bundan anlıyoruz ki, dağlar da konuşur insan dağlar ile konuşmayı becerebilirse...
Dağlarında kendilerince kalbi vardır, kalbi vardır ağaçların suların... 
Biz  bilmiyorsak, ne yapsın dağlar denizler ne yapsın sular ne yapsın, insan onların dilinden anlamıyorsa...
Kuşlar her sabah “ey insan yuvamı bozma diyor” duyan var mı? Sokak hayvanları kediler köpekler “ey insan bana zarar verme diyor bakışlarıyla!” kimin umurunda...
Onlara zarar vermekten onları öldürmekten ezmekten zevk alan kişilerin sayısı pek çok aramızda...
Hadi bir daha düşünelim, Ömer bu sözü neden demiş olabilir diye?
Kısaca dersek... Üstünde düşünen var mı, koca Ömer neden dedi bu sözleri diye?
Müslümanların yaşadığı ülke de veya ülkelerde dağlarda kuşlar aç kalsa, bundan o beldenin yaşayanları, yani Müslümanları sorumludur...
Ramazan gitmedi diye düşünelim... İyi işler yapmanın peşinde olalım...
İyilik içinde kalınız...