Çağımız ve dünya diyeceğim de, yine de biz çok ötelere gitmeyelim, kendi ülkemizden kendi insanımızdan, kendi efendilerimizden, efendi edindiklerimizden söz edelim...

İnsan en çok kendinden söz etmeli, kendisine sınırları aşma, sakın kendini bir halt sanma demeli...

Oysa şimdilerde herkes, her birimiz başka insanlara akıl vermekle, onlar ile uğraşmakla meşgul olmaktayız... Camide vaaz eden adam kendini cemaatten daha imanlı daha Müslüman sanmakta ve bunu sesinin rengine yansıtmakta...

Azıcık düşünse anlar öyle bir şey olmadığını...

Mesela siyaset adına konuşanlar, gürültü edenler, vatan bayrak diyenler, gerçekten kendilerinin "bu olduklarını" sanıyorlar demeyeceğim, çünkü kendileri de biliyorlar bütün gayretin kendileri adına bir şey yapmak olduğunu, biraz şöhret biraz servet edinmek için böyle çırpınıp durduklarını...

Siz söyleyin, işin doğrusu böyle değil mi? 

Mesela kaçının gönlünde yoktur, servetini ününü şöhretini çoğaltma?

Yakın komşuya selam vermeyenlerin, uzak komşuya selam vermenin faziletinden söz edenler çoğu...

Zorunuza gitmesin söylenen, kardeşin kardeşten haberi olmadığı, veya kardeşin kardeşe düşman haline geldiği bir ülke bir topluluk haline geldik...

Ne oldu insana böyle, Müslüman’a ne oldu böyle diye sormayalım mı, ya da bize ne oldu?

Dün, anneler babalar dedeler nineler torunlar aynı evde yaşamayı huzurun kaynağı bilirken, artık oğullar kızlar anneleri babaları ile yaşamayı büyük sıkıntı diye yorumluyorlar, ne oldu sahi?

Ne yapmak istiyor insan, Müslümanlar neyin derdinde sizce?

Neden evlerde huzur yok, neden evlerine girmek gitmek istemeyen erkekler kadınlar ile dolu sokaklar, yok mu bunlar?

Daha ne kadar kandırabilir insan kendini, ya da bir Müslüman?

Kendimizi kandırınca Aziz Allah'ın da, kanacağını mı sanıyor acaba?

Ülkemiz de insanlarımız, hele yazanlarımız konuşanlarımız, sözler edenlerimiz, dinden söz edenler, siyasetçiler taifesi, kendilerine paye ayıranlar "evet hepsi" keşke bir de kendilerine dönüp bakabilseler, keşke bir de kendi kirli yanlarını yıkamayı akıl edebilseler...

Buna çok ihtiyacı var bu ülkenin...

Ülke üstüne şehirler üstüne din üstüne konuşanların, dönüp bir de kendilerine bakmasına çok ihtiyaç var...

Bizatihi insanın kendini yeniden gözden geçirmesine, kendini sorgulamasına çok ihtiyacı var...

Erkekler kendini sorgulamalı, kadınlar da, eğer huzur diye bir şeyden söz edeceklerse...

Hele babalar kendilerini sorgulamalı yeniden, çocukları adına... 

Çocuklarından ne istediğini sorgulamalı...

Çocukların çok para kazanmasını arzulamak, makam mevki sahibi olmasını istemek ve bunların olması için imkan sağlamak, baba olmaya yeter bir şey midir?

Öteki dünyayı nereye koyuyorlar mesela...

Anneler kendilerini sorgulamalı, ben nasıl bir anneyim diye? Çocuklarından beklentisinin ne olduğunu gözden geçirmeli, bunu yaparken kendi istekleri ile Allah'ın istedikleri birbiriyle uyuşuyor mu?

Ya uyuşmuyorsa, ne olacak o zaman, tercihini nasıl kullanacak anne?

Kimilerinin canını sıkacak söz bu sözler, ama olsun... 

Kendi günahlarını kendi suçlarını görmek istemeyenlerin en çok konuştukları ahaliye yön vermeye çalıştıkları bir ülke olduk, insanlar olduk…

Bu çok kötü bir alışkanlık...

Belki bundandır her gün biraz daha karanlık oluşu yolumuzun, bir kısım insanların Karun gibi zengin oluşu, başka bir kısım insanların Ebu/Zer gibi gidecek yatacak yerinin olmayışı, yiyecek ekmeğinin olmayışı...

Ne dersiniz suçlu kim, ya da suçlular? Yoksa kimse suçlu değil diyenlerden misiniz?

O zaman atmacaları vuran kimler?