İnsan gerçekten insansa, yüreğinde merhamet taşıyorsa, gözlerinde merhamet ışığı varsa, yenilir be İbrahim... 
Bazılarına ters gelse de,  İyi insan zaman zaman yenilir, kaybeder zaman zaman...
Ama çok üzülmez kaybettim yenildim diye, çünkü olaylar kaderin bir parçasıdır, onun için... Ama yenilmez kötüler sevinsin diye...
Hani alın yazısı diyorlar ya,  öyle bir şey işte...
Çünkü iyi olmak biraz böyle bir şeydir... İyilerin yükü ağırdır bu dünya da, öyle herkes iyi olamaz...
Bakma sen kimilerinin konuşurken kendilerini iyilerden olduğunu söyleyip durduğuna... İyilerden olmak, iyi insan olmak kolay iş değildir böyle bir zamanda...
Haksızlıklar adaletsizler karşısında susanların, şehirleri talan edenlerin karşısında susanların veya şehir talan edilirken susup görmezden gelenlerin, iyilerden olması mümkün değildir...
Onların çokları paranın servetin gücü ile kötülüklerinin günahlarının üstüne örtebileceklerini sanan zavallılar dır dır, bilerek zavallı dedim...
Gerçekten onların pek çoğu öteki dünyada Tanrıyı bile kandırabileceklerini sanan zavallılardır...

Şimdi durup dururken neden yazıyorum bunları? 
Başka ne yazalım ne söyleyelim İbrahim, zira onların hemen hemen hepsi gerçekleri duymak istemeyenlerden oluşuyor...
Çoğu pay yarışında, kendilerini önemli sanarak...
Sağına soluna bir bak,  yürürken  “Ben Tanrının gücüyüm” diyenleri bilmeyen mi var mesela bu şehir de?
Faizciler tefeciler daha neler neler, durmadan yazılıp konuşuluyor da, kimse daha ileri sözler edemiyor, neden edemiyorsa...
Yer ile gök arasını dolduracak kadar sözler laflar dolaşıyorken bu konuda, ama kimse açıktan söz edemiyor bu kirlenmiş kişilerin kimler olduğundan...
Ama denip söyleniyor ki, kimi güç ve mevki sahiplerinin bu işin içinde olduğu... Yıkılan ailelerden zevk aldıkları ve daha başkalarına “senin sonunda onun gibi olur” dedikleri insanların olduğu...

Evet, iyilerin yenildiği, iyilerin ciddiye alınmadığı bir zaman, zaman... Ve şiirden aşktan kitaptan anlamayanların orada burada yetki kullandıkları ülke adına şehir adına...
Diyemiyoruz, ama çoğumuz kurumuş çeşmeler gibiyiz yaşadığımız şehirde, yaşadığımız ülkede...

Farkındayım İbrahim! Ağabey ne yazdığını ben bile anlamadım, şehir ahalisi nasıl anlasın?  Vallahi ben içimden geçenleri yazdım, anlaşılıp anlaşılmayacağı aklıma gelmedi... Ama kimin yazdığı anlaşılıyor ki?
Kimin ne söylediği anlaşılıyor ki veya anlamak diye bir derdimiz mi kaldı?

Yenidünya telaşı insanı, insanın kalbini çok kirletti, bunu bilsek yeter...