İnsan insana inanmalı, insan insana yardım etmeli denir, bütün kutsal metinlere de... Bende inandığım için dinledim, insanların anlattığı bütün masalları... 
Masalların masum olacağını sandım, masum olacağını sandım insanın, aklıma gelmedi insanların masalların içine bile yalan koyacaklarına...
Önder edindiklerimizin yalan söyleyeceklerine, şehrin idaresi elinde olan Belediye Başkanlarının halka yalan söyleyecekleri, hiç aklıma düşmedi...
Çünkü “Mümin yani Allah’a inanmış biri yalan söylemez buyurmuştu” Aziz Nebi... 
Ne bileyim ey sevgili, ben masalcıları Allah’a inananlardan sandım...
Yalan söyleyecekleri hiç aklıma düşmedi...
Siyaset insanlarımızın Milletvekillerimizin, Belediye Başkanlarımızın, sonra mülki amirlerimizi halkına yalan söyleyeceği hiç aklıma gelmedi...
Aklıma gelmedi dinden söz edenlerin, din adına yalan söyleyecekleri, insanları aldatacakları, kendi çıkarları için insanı böylesine üzecekleri...
Vaaz edenleri hutbe okuyanları, hep yalansız ve masum sandım...
Ama yalan söylemişler, ama insanı üzdüler, yalan söylediler insanlara şehirlerinin kalbini kırdılar... 
Geç gördük ama gördük, ne şehirlerin dilinden anlıyorlardı, ne kuşların ne insanın ne dinin...
Yani senin anlayacağın sevgilim,  bende sonradan öğrendim bunun böyle olduğunu, sonradan öğrendim insanın bu kadar ikiyüzlü olduğunu...
Siyaset insanlarının güç ve makam sahiplerinin “bu kadar çok” ikiyüzlü olduğunu sonradan öğrendim...
Din anlatanların “din umurlarında olmadığını” sonradan öğrendim, gözlerindeki karanlıktan hissettim en çok...
Ve kendilerini kutsamalarından...
Beyaz adamların bu kadar zalim ve görgüsüz olduğunu sonradan öğrendim... Olanlara şahit ola ola, yani göre öğrendim... 

İnsana inandığım için, insanın yalan söyleyeceği aklıma gelmediği için ve Tanrıya inanların bu kadar ikiyüzlü olmayacağını düşündüğüm için...

Yalan söyleyenler utansın...

Ben aklımı kalbimin üstüne koydum, insanı severken... Mesela kuşlara hep inadım ben ve sevdim kuşları...
Özgür olmanın güzelliğini seyrettim onların gözlerinde... 
Her şeye rağmen yine derim ki, insan insanı sevmeli, bahane etmemeli bazı ikiyüzlülerin yalanlarını günahlarını...
En çok yetimleri yoksulları sevmeli insan, zira en çok onların hakkı sevilmek...
Bir gün bir hikâye anlatıcısı olursan veya bir masal anlatırsan bir çocuğa, sakin içinde yalan olmasın...
Yalan bulunmasın hiçbir sözün içinde...
Zira yalan insanı çok kirletiyor ve çok güvenilmez kılıyor...