2020 yılına oldukça sert giriş yaptık. Gerek depremler, yangınlar gibi doğal afetler olsun gerekse global yaşadığımız Covit-19 olsun hepsi bizleri psikolojik ve duygusal çok zorladı. Evde kapalı kaldığımız süreçte en çok ilişkilerimiz etkilendi. Kimimiz çocuklarıyla olan ilişkilerinde zorlandı kimi ise aile veya eş ile zorlandılar. İlişkilerde iletişimimiz iyice zayıfladı. Duygularımızı ifade etmektense karşı tarafın anlamasını bekliyoruz. Sorunumuz olan kişiler ile (anne, baba, çocuk, eş gibi..) konuşup, sorunlarımızı veya anlaşmazlıklarımızı dile getireceğimize ya tartışmayı seçiyoruz ya da sessiz kalıp içimizde olayları dağ gibi büyütüyoruz.  Ve bir gün bir bakıyoruz ki ufacık sorundan büyük patlamalar yaşıyoruz. 

İçinde bulunduğumuz yüzyılda, teknolojinin ilerleyişiyle birlikte iletişim olarak zayıflamaya başladık. Duygusal ifadelerimizi bile kullandığımız sosyal platformun emojileri ile göstermeye başladık. Bu yıl önemli bir yıl ve iletişimimizi arttırmamız gereken bir yıl. Astrolojik olarak zaten Venüs İkizler burcunda geri harekette olmasının  etkisinden de daha önce bahsetmiştim. Bu yaz ilişkilerde sorunları konuşmalı, ifade dilimiz ''ben'' olmalı. İfade dili olarak ''sen'' dersek karşı taraf kendini suçlanıyormuş hissine kapılabilir ve direkt tepki vermeye geçebilir. Sorunların köküne olayların sizi duygusal ve psikolojik olarak nasıl etkilediğini konuşmalısınız. 

Esas olay nedir? Bu durum sizi duygusal olarak nasıl etkiliyor? Bu durumla nasıl baş ediyorsunuz? Baş etme yöntemleriniz nelerdir? 

Bu soruları kendinize sormalısınız. Haklı mı olmak istiyorsunuz, mutlu mu olmak istiyorsunuz? Haklı olmak istiyorsanız o ilişkide yapıcılıktan çok uzaklaşmış oluyorsunuz. Mutlu olmak isteyen kişi olaylara çözüm bulmak ister. Haklı olmak istediğiniz kişiyle ilişkiyi uzun zaman  götüremeyeceğinizi bilmelisiniz. Çünkü haklı olmak isteyen kişi sürekli savunmada olur. Bilmelisiniz ki 12 yıl enerjisi üzerimizde olacak olan bir döneme giriyoruz. Bu dönemde eğer ilişkilerinizin sorunlarını çözemiyorsanız ya 12 yıl daha üzerinizde kalacak ya da ilişkiniz kökten bitmek durumunda kalacak. Özellikle Kasım 2020'ye kadar ilişkilerinizde iletişiminizi arttırmaya çalışmalısınız. Bunu en basit yapma şekli kendinize soru sorarak başlamalısınız. Bu konu bana ne hissettirdi? Duygusal ne hissediyorum? Bu sorunu  çözmek için kaç seçeneğim var? gibi bir çok soru türetebilirsiniz.  

Eğer siz sorununuzu dile getirmezseniz karşı taraf bunu hiç bir zaman anlamayacaktır. Bazen çocukluktan kalma yaralarımıza dokunur bazı sözler ya da bazı hareketler. Kimi zamanda o ilişkinin içinde ifadesizliğin birikimi olur. Sonra bir bakarız ki bir anda ilişkimiz bambaşka yöne doğru gitmeye başlamış. Birikimi boşaltmak gereken yıldayız. Halı altına süpürdüğümüz sorunları dışarı çıkartmamız ve bunları temizlememiz gerekiyor. Bu temizlik sizi önce zihinsel sonra enerjisel olarak çok rahatlatacaktır. Düşünsenize üzerinizde yılların, ayların birikimi var ve söylenmemişlikler bir hamur gibi içinizde şişti durdu. Ya artık sessizliği öğrendiniz ya da en ufak şeylerde aşırı tepkiler vermeyi... Konuşulmamış sözleri çöp sepeti gibi düşünün. Her söyleyemediğiniz sözleri içine atın. Bir gün bir bakmışsınız çöp dolmuş ve taşmış. Kötü kokular etrafı sarmış. İşte söylenemeyen sözler de aynen böyledir. İçimizde birikip taşıyor ve kötü sözler kötü kokular gibi ağzımızdan çıkıyor. 

Dün itibaren tutulma sezonu başladı ve bu tutulmalardan en çok yine ve her zamanki gibi ilişkiler etkilenecek. Bunu sadece kadın - erkek ilişkisi olarak düşünmeyin. Her türlü ilişkimizi kapsayan bir konudur. Sözlerin gücünden yararlanın ve mutlaka bu gücü “ben” dilini kullanarak yapın. Önce kendi duygularımızın sorumluluğu ele almalıyız ve bunları ifade etmeye başlamalıyız. İletişim kazaları bu dönem içerisinde olabilir. Buna da dikkat etmekte yarar var. İletişim kazalarının önüne geçmenin yine tek yolu yine “ben” dilini kullanmaktır. İletişimin önemi çok büyüktür. Doğru iletişim kurduğunuz sürece çözemeyeceğiniz sorun pek yoktur. Eğer sorun çözülmüyorsa o zaman araya sınır çizmek girer. Onu da önümüzde ki hafta yazacağım. 

- Ben istemiyorum.
- Ben üzülüyorum.
- Ben üzgünüm. 
- Ben anlamıyorum... gibi örnekleyebilir. 

Ben dilini kullanacağınız ve iletişiminizi arttıracağınız günler, haftalar, aylar ve yıllar dilerim.