Umudun tükenmiş göründüğü an, yeni umutların doğmaya başladığı andır.  Bazen insan umutların tümüyle tükendiğini hisseder ve kendisiyle ilgili ciddi kararlar alır. Başka bir işe başvurmak, başka bir kente göç etmek, hatta başka bir ülkeye gidip yerleşmek gibi. İnsan umudunu yitirdiğinde yaşamının anlamı da kalmaz. Onun için umut bitmez, ama ileride yeniden canlanacağı ana kadar geçici olarak tükenme aşamasına gelebilir.
Okudunuz kitaplardan, şiirlerden; karşınıza çıkan insanlardan hayata dair pek çok özel şey öğrenebilirsiniz. İnsanlık tarihinin en eski ve derin konusu olan hayata dair söylenen ve kendi hayatınıza tesir edecek pek çok söz vardır. 
Yaşam dümdüz bir çizgi gibi değildir, inişler ve çıkışlarla devam eder gider. O inişlerde ve çıkışlarda umutlar, umutsuzluklar, başarılar, başarısızlıklar, hayaller, hayal kırıklıkları vardır. 
Bazen bu sözler hayatta yaşanan acımasızlıklara, üzüntülere karşı sitemi ve üzüntüyü ifade edebilir, bazen hayatı daha anlamlı kılacak özlü sözler olabilir, bazen de bize yeni bir bakış açısı sağlayacak ibret verici ifadeler olabilir.
Daha umutlu olmak ya da umutlu olmayı sürdürmek için diğer insanlarla olan ilişkilerinizi güçlendirmek önemlidir. Bu sayede, günlük yaşantınızın kalitesini artıran pek çok pozitif duygu ortaya çıkacaktır. 
Şuanda inanın ki yaralarımızı iyileştirmenin yolu yine umut etmekten vazgeçmemekten ve insanların yüreğine umut ekmekten geçiyor. Yaramız ne kadar büyük olsa da...