Yazılarım kardeşler yazılarım ve sözlerim genelde kendini Müslüman olarak tarif eden arkadaşlara kardeşlere... Kendilerini böyle bir sorumluluğun altına sokmayanlar rahat olsunlar, onların dinine karışacak değiliz...

Herkesin dini kendine, Tanrısı da Putu da...

Ama kendilerini Müslüman olarak anlamdır an arkadaşlara diyoruz ki, sahi biz Müslüman olmayı Müslüman kalmayı becerebildik mi, yoksa Müslüman’ız diye kendimizi mi avutuyoruz?

Konuya girersek!

Hani bir gün ve sanki kendi kendine konuşurcasına sevgili Nebi der ya... Der ya dedim de herkes bilmiyor tabi veya bilmiyordur... Vallahi der aziz Nebi “Vallahi iman etmiş olmaz/vallahi iman etmiş olmaz/vallahi iman etmiş olmaz...

Yanında bulunanlar sorarlar "Ey Allah'ın Peygamberi bu iman etmiş olmayan kimler? Diye sorduklarında, aziz Nebi'nin verdiği cevap tam bu günümüzü anlatır gibi...

Buyurur ki “Komşusuna zulmeden, komşusunun kendinden emin olmadığı" kişi” iman etmiş olmaz... Ve şimdi biz kendi kendimize soralım kaç komşu birbirinden emin, mesela senden emin mi komşuların veya sen emin misin komşularından?

Dinin önem verdiği komşuluk var mı aramızda diye sorsam, ne cevabınız olur?

Kimsenin kimseden emin olmadığı kardeşlerin birbirinden emin olmadığı hatta eşlerim birbirinden emin olmadığı bir çağ inşa edildi...

Peki, kim kimler inşa etti? Peki, Peygamberi anlatıma uygun hayatlarımız ilişkilerimiz komşuluklarımız var mı?

Eğer inanıyor iman ediyorsak öteki dünya da “yani hesap gününde” ne diyeceğiz hesap gününün sahibine...

Çok ikiyüzlü tavır sergiler olduk, çok yalan söyler olduk kendimize bile ve sonra iyi insanlar olduğumuzu Müslüman kişiler olduğumuzu sandık, en yakın komşumuzun yüzüne bile bakmazken...

Bir yetimin karnını doyurmazken, bir yoksulu oturmazken soframıza...

Yalnız sokakların merhameti çekilmedi, içimizden de çekildi merhamet... Helal kazanmanın izzeti aklımıza gelmez oldu... Bir gün öleceğimiz aklımıza düşmez oldu...

Neyse hoşça kalın iyilik içinde kalın...

Kısacası devemizi çölde vurdular, kendi kalbimizi kendimiz kirlettik dünya baki sanarak...