Çağımızın gerçeği teknoloji ve ailelerin kısıtlamaları listesinde ilk sıralarda yer alan teknolojik aletler.

Günümüzde bir çocuk için o kadar çok uyaran var ki, bir çocuk dünyaya geldiğinde eskiye göre çok daha fazla etkiye maruz kalmakta ve doğru yönlendirmelerde olumlu Yanlış yönlendirmelerde olumsuz etkilerin önü açılmaktadır. Örneğin eskiden bilgi öğrenimi gerçekleştirdiğimiz ansiklopedilere 5 yaşındaki bir çocuğun erişimi bulunmazken okuma yeteneği de erişim olsa bile öğrenmeye engel teşkil etmekteydi. Oysa şuan minik bir elektronik cihaza yüklenen bir aplikasyondan bir çocuk saymayı, okumayı, Şehirleri, hayvanları ve çevresine dair bir çok şeyi özellikleriyle öğrenebilmektedir. Günümüzde bilginin edinimi daha erişilebilir diyebiliriz bu anlamda. Tüm bu faydalarına rağmen bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi teknolojik cihazların kullanımı anne baba tarafından denetlenmeye çalışılıyor. Denetlenmesi doğru bir yaklaşım olmakla beraber dikkat çekmek istediğim konu farklı bir nokta tabiki. İnterneti güvenli internetle denetledik, telefon, tablet ve bilgisayarları ise çocuklarımızın kullanım şekillerini takip ederek. Peki kendini bu teknolojik gelişim arasında unutturmuş ve sanki zararsızmış gibi kendini masum bir biçimde gizleyen televizyon. Sizce televizyonlar çocuklarımızın yaşamında ne kadar masum bir yere sahip. Öncelikle televizyon programlarının en büyük özelliği reyting amaçlıyor olmasıdır. Dikkat edelim bu noktaya amacı çocuklarımızı eğitmek değil, toplumu eğitmek değil, daha çok izlenmek. Bu amaç ise çocuklarımız için en büyük sorun. Sabah uyanan bir çocuk televizyonda dolaşırken cinayet haberleri görebiliyor. Akşam okuldan çıktığında evinden kaçan insanları, DNA testiyle başka insanlara baba dediğini öğrenen çocukları görebiliyor. Akabinde 3. Sayfa cinayet haberleri ve hemen ardından bir senaristin kaleminden çıkan hayatın uç noktalarını özendiren diziler ve sonrasında saat 9 oldu haydi uyuyalım çocuklar. O kadar güzel içerikler sunuldu ki bu çocuklar 9 da kabus görmek için uyumaya gönderiliyor olmalı. 10 yaşında bir çocuğun televizyonla karşı karşı kaldığında karşılaştığı manzarayı bir hayal edelim. Bilgisayar oyunlarından korumaya çalıştığımız çocukların karşı karşıya kaldıkları hepimizin evindeki o büyük tehlikenin farkına varalım. Gerçekten pedagog, psikolog, psikiyatr ve eğitim bilimcilerin hazırlamadığı bir televizyon içeriğinin bizi ve çocuklarımızı nasıl bir Reyting cihazı olarak gördüğünü anlayalım. Unutmayalım ki dünyadaki herşeyin bir sebebi ve sonucu var. Televizyon dünyasının amaçlarını araştıralım ve çocuklarımızı eğitelim. Teknolojinin bize sağladığı en büyük güzellik seçebilmek. Artık televizyona mecbur değiliz. İstediğimiz zaman istediğimiz diziyi izleyebiliyoruz ya da istediğimiz de bir belgesel açabiliyoruz. Çocuklarımıza da boş zamanlarında televizyon cinayet ve boşanma programları yerine eğitici içerikler izletebilir eğitici aplikasyonlarla gelişimini destekleyebiliriz. Sağlıcakla kalın.