Hani derler ya.
Daha doğrusu, sorarlar ya.
“Köye gittiğinizde ilk olarak sizi kimler karşılar?” diye.
Yanıtı da “Köpekler” olur.
Alanya’nın Tosmur Mahallesi’nin de köyden farkı kalmadı.
Kimi iş yerlerinin ön ya da arka bahçesinde en irisinden köpekler bağlı.
Gece gündüz hav, hav diye havlayıp duruyorlar.
İrice meşhur bir hamamımız var.
Köpek girişte bağlı.
Gelene gidene havlayıp duruyor.
Hamamın yanında da bir otomobil servisi arka bahçesinde de tamir sırası bekleyen hasarlı araçlar dolu.
Oraya da bir köpek bağlı.
O da gece gündüz havlayıp duruyor.
Hatta bir başladı mı öbürü de onunla havlama yarışına girerken, bunlar yetmiyormuş gibi, çevredeki binalardaki küçük sevimli köpekler de hav, havlayarak bu koroya katılıyorlar.
Çok daha vahimi bizim binanın birinci katında oturan bir kızımızın o yasaklı köpeklerden olan Pitbull cinsi bir canavarı var.
O da koradan geri kalmıyor.
Köpek havlamasının gürültüsüyle birlikte.
Hamamın sanırım bozuk klimasının sesi de hiç durmuyor.
Gürültü kirliliğinin nedeni sadece bunlar mı?
Maalesef değil.
Güya cadde ve sokaklarda kamyon ve otobüslerin park edilmesi yasak!
Amma ve lakin.
Alanya’nın her yerinde cadde ve sokaklara park etmiş vaziyette otomobiller değil, kamyon, otobüs ve TIR’lardan geçilmiyor!. 
Bu araçların, gece yarısı ve de sabaha karşı harıl, harıl çalışması yüzünden uykunun tam ortasında yataktan fırlamanız yok mu insanı deli ediyor.
Bu da yetmiyor.
Bir de motosikletlerinin ve otomobillerinin egzozundaki susturucuyu çıkartarak ya da aracına özel aparat takarak milleti canından bezdirerek gürültü çıkaran manyak, psikopatlar yok mu?
İnsanın o an bunları öldüresi geliyor.
İnanın evde pompalı tüfek falan olsa eliniz kana bulanır.
Bu rezilliklerle ilgili olarak ben defalarca yazıp çizdim.
Aynı konuda benim gibi bir sürü şikayette bulunan ve de yazıp çizen var.
Ama ne yazık ki.
Kimse bu hayvanlara dur diyemiyor.