Nerden nasıl başlayayım yazıp söylemeye... Yazsak okuyan, söylesek duyan olur mu diyeceğim de, birileri sen kimsin derse endişesi içimde... Sahi ben kimim ki, insanlara söz söylemeye yol göstermeye kalkıyorum... Yemin olsun her sabah bu soruyu kendime soruyorum, yazmaya başlarken...

Yani birilerinden önce “SEN KİMSİN” sorusunu soruyorum kendime. Haddini bil diyorum çoğu zaman... Ama geliveren yangını, felaketi birileri söylemiyorsa sen söyle diyorum yine de... Bir gün güzel insanlar çıkar ve derlerse “Ey insanlar, yolun sonu uçurum” susarsın o zaman...

Keşke birileri “Gerçeği söyleyen birileri, içinde Allah korkusu olan birileri, hak, adalet endişesi taşıyan birileri” söylese de biz de o sese kulak verenlerden olsaydık keşke...

Bilerek keşke dedim...

Keşke yazanların elinde kalem olan arkadaşların “En azından bir kısmının” insanlara gerçeği söyleme, Allah için çocuklar geleceği kuşların yuvası için ve insana ışık tutmak adına karanlıklar azalsın adına gerçeği dillendirenler olsaydı...

Çoğunun kutsadığı bir parti var. Bir lider var ve yine çoğu beyaz adamların hizmetinde gibi yazıp çiziyorlar... Yani kenti, kentin dağlarını, sokaklarını ormanlarını yağmalayan, buralar benim diyen beyaz adamların himayesinde gibi...

Biliyorum fena kızacaklar. Kimisi varsın kızsınlar, biz doğru bildiklerimizi yazmaya dillendirmeye devam edeceğiz...

Buraya Hazreti Ömer’in bir sözünü koymak istiyorum, bana ışık olan sözlerden bir söz...

Gerçi Halife Ömer’in her sözü bir ışık, faydalanmasını bilenler için... Buyurur ki ÖMER, “Yanlış yaptığımızda bizi uyarmazsanız sizde hayır yoktur. Uyardığınız halde sizi dinlemezsek (Halkı kast ediyor) bizde hayır yoktur...

Yanlışa yanlış dememek en azından iki yüzlülüktür, münafık alametlerindendir. Yanlışın karşısında susmak, suça ve günaha ortak olmaktır...

Hem dinimiz böyle der, hem kadim kültürümüz de böyle denir anlamak isteyenlere...

Tekrar dersek, biz yanıldık ve yanlış yaptık ey halkım, biz yanıldık ve yanlış yaptık ey insan kardeşlerim... Size gelince ey Müslüman kardeşlerim en çok siz yanıldınız en çok siz yanlış yaptınız... Üstelik bu yanlışları savunmayı dine sahip çıkmak gibi savundunuz... Elinizde ne din kaldı, ne iman kaldı yüreğinizde...

Siz kaldı diye kendinizi kandırın durun bakalım...