Önce bir daha belirtelim, yazdıklarımız ülkesi için, insan için yaşadığı şehirler için yoksullar için sokakta kalan insanları dert edinilenler için yazılıyor söyleniyor...

Yani sözlerimizin kendilerini rahatsız ettiklerini sananlar varsa, rahat olsunlar onlara değil, yazıp söylediklerimiz...

Acısı derdi olmayanlar ile fazla işimiz olmaz ve zaman o zaman değil...

İnsanlık adına şehirler adına arka sokaklarda yaşama çabası gösteren çocuklar kadınlar adına planları çabaları olmayanlar ile muhatap olup, ne onların rahatını kaçırmak isteriz, ne kendimizi üzmek isteriz, bu böyle biline...

Serveti parayı Tanrı, alışveriş merkezlerini mabet haline getirenlerin söz dinlemeyeceklerini, derdimize insanlığın acısına aldırmayacaklarını çoktan öğrendik...

Allah için insanlar için aç açık kalanlar için telaşı olanlar ile konuşalım, onlar ile bilgi fikir alış verişinde bulunalım, acılarımızı sevinçlerimizi onlar ile paylaşalım diye gayretimiz...

Yani en azından kendi karnını doyururken, açların varlığını hissedenler ile muhataplığımız...

Kardeşçe hatalarımızı eksiklerimizi yanlışlarımızı gözden geçirelim, noksanlarımız üstüne konuşalım “yeniden ne yapabiliriz!” diye düşünceler aktaralım birbirimize diye...

Mesela ben o arkadaşlara diyorum ki “yeryüzünde sonra ülkemizde ve yaşadığımız şehirlerde sokaklarda bunca ihtiyaç sahibi varken, komşu kadınların birçoğu fırınlarda bayat ekmek alma sırasında beklerken” biz neler tükettiğimizi ne kadar tükettiğimizi gözden geçirelim...

Halkın genelinin yiyip içtiğinin ötesinde ne yiyip içiyoruz?

Çünkü ne tükettiğimiz, neler tükettiğimiz ne kadar tükettiğimizde bizim kimliğimizi ortaya çıkarır, kim olduğumuzu belirler...

Hani dedik ya, insan neyi en çok özlerse kimliği odur diye... Şimdi bir başka açıdan baklalım bir daha diyelim denmesi gerektiğini...

Mesela insanın tükettikleri de onun kimliğidir... En çok ne tüketiyor mesela, en çok ne geçiyor aklından tüketmek için?

Tükettiklerinin haram ya da helal olduğu umurunda mı?

Bir şeyi tüketirken, onu hiç bulamayanlar aklına geliyor mu? Ekmek almak için bir fırına girdiği zaman nesine göre alıyor ekmeği... Buğday çavdar mısır ekmeği ya da kepekli ekmek derken normal ekmek alamayanlar, bulamayanlar aklına düşüyor mu? 

Tamam, namaz kılanın yolu cennete çıkar buna iman ederiz, ama denir ki komşusu açken sabahlayan bizden değil diye, nasıl çözeceksin bunu?

Tekrar edersek, tükettiklerimiz ne olduğu, ne kadar olduğu da bizim kimliğimizi belirler, hele Müslüman’ız filan diyorsak Müslüman kimliğimiz belirler tükettiklerimiz, onların ne olduğu...

Alışkanlıklarımızı bir daha gözden geçirelim istersen, hesap gününün varlığına inanıyorsak...

Merhamet ve vicdan sahibi olmak için gerekli bu...