Bildiğimiz üzere son bir haftadır çeşitli meslek grupları ve farklı yaşlardan insanlara aşı sırası geldi. Herkes bir an önce aşılanmak için hastanelere veya sağlık ocaklarına koştu. Randevular alındı. Bazı insanlar aşılanmayı tamamen reddetti. Bu reddeden kişiler halkın diğer kısmı tarafından eleştirilmeye başlandı. Çünkü herkes bir an önce eski günlerine geri dönmek istiyordu.
Aşılanma sırasında kuyruklar oluşurken insanlar arasında tartışmalar da yaşandı. Saatlerde sıra beklediği için duygularını kontrol edemiyordu bazı insanlar. Randevu aldığı halde aşı yaptırmaya gelmeyen insanlar vardı. Bu da aynı saatte randevu alan diğer insanları zor durumda bırakıyordu. Çünkü her aşı kutusu açıldığında altı kişilik bir aşı dozu çıkıyordu. Eğer bir kişi eksik ise hekimler altı kişinin oluşmasını bekliyor veya başka bir güne randevu alınmasını talep ediyorlar. Açılan kutudaki doz belirli saat içerisinde uygulanmadığında bu sefer o kutu tamamen çöp oluyordu.
Herkesi aşısını yaptırdığı ve maskesiz eski günlerimize geri dönebildiğimizin hayalini kurmak bile oldukça güzel. Adeta ulaşılması zor ve çok eskide kalmış günler gibi geliyor. Oysa en fazla iki sene önce bizler normal bir hayat yaşıyorduk. Onlarca yıl öncesinde gibi gelen eski normal günlerimize ne zaman döneceğimiz ise şimdilik muamma. Sadece aşımızı yaptırıp bunu belgeleyebiliyoruz şimdilik.
Tam da bu sırada kafalarda baka sorular türemeye başlıyor. Herkesi bir haftadır aşılamaya başlandıysa neden tam kapanma olan dönemlerde herkes evindeydi? İnsanlar neden o zaman aşılanmadı? Neden bu kadar bekledik? Yeterli aşı olmadığı için ve son günlerde ülkemize gelen yeni aşı kitleri olması sebebiyle bu zamana aksadığını söylüyor yetkililer. Bu durumda aklımıza yeni bir soru getiriyor. Madem aşı sayısı ile ilgili bir sıkıntı yaşıyorsak ilk dozu yaptırsak dahi diğer dozlarda yaptırabilecek aşı bulabilecek miydik acaba? Sonuçta bu bir antibiyotik gibiyse, belirli süre içerisinde yapılmadığında bir etkisi olmayacak. İlk dozunu tamamlamaya başlayan ülkemizde halkın tamamına yetecek kadar ikinci veya üçüncü doz var mıydı? Hadi diyelim bu dozları tamamladık peki ya sonrasında altı ayda bir yaptırmamız gerekecek aşı dozları nasıl sağlanacaktı?
Aklımızı karıştıran bu soruların yanında bir de aşının yan etkilerine ilişkin ortaya atılan iddialar var. Kısırlık, yeni nesilde dünyaya gelecek çocuklarda ortaya çıkabilecek problemler gibi birçok yan etkiden bahsediliyor. Bunların doğru olup olmayacağını sanırsam yaşayarak göreceğiz. Yıllara yayılmış sonuçlara ilişkin elimizde bir somut bilgi olmadığı için deneyimleyerek öğrenmeye mecburuz. Ne de olsa bütün pandemi sürecini deneyerek geçirmedik mi? Planlama olmaksızın duruma yönelik ani planlar yapılmadı mı? 
İnsan hayatının değil de politik ilişkilerin önemli olduğu günümüz dünyasında halkımız alınan kararlara uyum göstermeye çalıştı. Her yeni karara itiraz edilse de sonrasında gündem hızla değiştiği için artık neye itiraz edeceğimizi şaşırdık. Maalesef artık sustuk, susturulduk. En azından aşılanabiliyoruz. Belki maskelerimizi çıkartırsak sesimiz de çıkmaya başlar.