Bu yıl Zafer Bayramı’nın 101. Yılını kutladık. Ülkenin çeşitli yerlerinde farklı kutlama planları vardı. Konserler, şenlikler ve Teknofest gibi birçok etkinliğe binlerce insan katılım sağladı. Hal böyleyken coşkulu bir bayram havası ülkeye hakim oldu.

Hatırlıyorum da eskiden yapılan Anıtkabir ziyaretlerini televizyondan izlerdik. Komutanların, ülke liderlerinin ziyaretlerini görürdük. Şimdilerde eğlence ve tatil etrafında şekillenen bir bayram olması bazı değerleri göz ardı ediyoruz diye düşündürüyor. Zamanı ve imkanı olanların konserlere eğlenebildiği, tatil fırsatı yakalayanların şehir içi veya dışı kaçamaklar ile dinlenebildiği bir güne dönüştü. Durum böyleyken resmi tatil takvimine yer alan bir gün olmanın ötesinde sadece belli insanların ve bazı tarihçilerin sahip çıktığı bir gün haline geldi. 

Fazla şikayetçi ve sitemkar bir şekilde baktığımı düşünebilirsiniz. Yüzyıl öncesi kazanılmış bir zaferin daha iyi kutlama ve anmaları hak ettiğini düşünüyorum sadece. Ki yüzyıl öncesinde kazanılmış zaferler sayesinde bugün yaşayabileceğimiz bir ülkemizin var olduğunu unutabiliyoruz zaman zaman. Gerçi tarihi bırakın daha geçtiğimiz aylarda yaşanılanları unutmaya alışmış bir toplum olarak yüzyıl öncesini hatırlamak zorlayıcı olmalı. 

Temelde sorgulama yapmadığımız için araştırmıyor ve verilen tüm bilgileri olduğu gibi kabul ediyoruz. İçselleştirmeden edindiğimiz bilgiler kalıcı olmadığı için doğrulukları sürekli değişebiliyor. Okumaktansa sosyal medyadan gelen bilgilerle belleğimizi doldurmayı tercih ediyoruz. Ya da izlediğimiz filmlerdekiler kadar biliyoruz her şeyi. 

Sözün özü tembelleşiyoruz. Yüzyıl öncesinde kazanılmış zaferlerin arkasına sığınıyoruz. Bugün ise hiçbir şey yapmıyoruz. Daha doğrusu bugünkü hayatımızı bir üst noktaya taşımıyoruz. Bunu sağlayacak liderlere de izin vermiyoruz. Doğru kararlar veremiyoruz. Sadece tüketiyoruz. Onu da maddi imkanlarımız el verdiğince yapabiliyoruz sadece. 

‘’Türk Milleti çalışkandır.’’ sözünün bugünkü anlamında gününü geçirebilmek için sabahtan akşama kadar kimi zaman asgari ücretle kimi zaman da günlük ücretlerle sabahtan akşama çalışan bir millete dönüştük. Çoğu zaman da geçinebilmek için çift işte çalışan bir millete dönüştük. Kısa yoldan para kazanmanın hayali ile araştırma yaparken kim olduğumuzu unuttuk. Kendimizi ait göremediğimiz ülkeden uzaklaştık. Çoğumuz başka ülkelere gitti. Çünkü zamanında anlatılan ve emanet edilen milleti artık göremiyorduk. 

Zaferlerin kazanıldığı zamanlardan bayram olarak sözde kutlanılan bugünlere kadar çok zaman geçti. Anlamlar değişti. Ama yine de hala daha o günlerin ruhunu taşıyan ve Atatürk’ü anmayı bırakmayan insanların Zafer Bayramı kutlu olsun.