Büyük laflar etmek istemiyorum, doğrusu edecek halim de yok... Savaş haberleri ölüm haberleri çocukların kadınların annelerin gözyaşları... İnsanın ne söz etmeye ne yaşamaya hevesi kalıyor, insansan tabi...

Yine de diyorum ki, kimi zamanlar susmak hayır gibi görünse de, kimi zamanlar zulme karanlığa adaletsizliğe hizmet etmektir... İnsanın ilk ve en önemli görevlerindendir hak adına haklı adına konuşmak, hak sahibinin yanında durmak...

Ama siz bunları marketlerde çiçek yağı kalmayacak diye, durmadan sıraya giren evlerine üçer beşer yağ taşıyan stok yapan arkadaşlara anlatamazsın, çünkü onların çokları sadece kendini düşünen bencil kişilerdir...

Yüreklerinde sevgi kalmayan içindeki vicdan merhamet duygusu azalan kişiler çoğu, vallahi onların varlığı sadece kendilerine, küçük kişiler menfaatçi çıkarcı... Yani şimdi bunları demeyelim de içimize dert mi olsun...

Neyse hakkı kaldırmak demiyorum, artık insanın birçok şeye gücünün yetmeyeceği yetemeyeceği yeni bir dünya inşa ettiler kötüler... O ara iyilerin ne yaptıklarını ne ile meşgul olduklarını doğrusu bilmiyorum... Bilen varsa söylesin, sanırım çoğu işi Allah’a havale ettiler, çünkü çok şeyleri Allah’a havale etmek alışkanlık oldu...

Ve bunu özel öğretenler de var elbette... Her şeyi Allah’a havale etmek sanırım Rahmanın da hoşuna gitmiyor, en azından ben öyle düşünüyorum...

Mesela Allah versin, Allah yardım etsin, Allah sıkıntılarını gidesin demek ihtiyaç sahiplerine,  sorumluktan kaçmak tan öteye insan olmaktan kaçmak...

Sen ver, sen yardım et, sen ihtiyacını gider, yok illa ki Allah’a havale edecek, bunu yaparken de iyi bir şey yaptıklarını sanacaklar...

Aklım karışık yüreğim acı içinde, bende daldan dala atlar gibi yazmaya çalışıyorum, söylemeye çalışıyorum... Böyle yapınca bütün söyleyeceklerimi söyledim sanıyorum, kendimce bir teselli...

Bakın bile bile savaş çıkaranlar zalimler kötüler dünyanın her yerinde ve kimselerin umurunda değil çocukların ölmesi öldürülmesi... Bir sürü bahane bir sürü masal anlatılan, üstelik masalları anlatanlar da onların kendileri...

Yani zalimler, yani ellerinde kan kokusu olanlar, acıma duygusu insana dair bir erdem taşımayanlar masalcılar...

Bu çağın insanın kaderi masal dinlemek... Bizimkilerde hep masal anlatıyorlar, nasıl olsa dinliyorlar diye...

Bizimkiler derken yanlış anlaşılmasın hepsi... Bütün partiler bütün siyasetçiler şehirlerdeki yetkililere mesela Belediye Başkanı, mesela kentin müftüsü, camide imamlar...

Dünya dönüyor mu, duruyor mu tartışmaya açmayacağım... Ama dünyanın içindeki kötülerden çok çekiyor kadınlar çocuklar yoksullar...

Bencillerden ikiyüzlülerden çok çekiyor insan... Görkemli sefaletlerin ortasında görkemli yaşamları olanlar kendilerini kutsamaya devam ediyorlar...

Artık kötü dizi filimleri gibi her şey...

Çok selam ile kalın...