Günümüzde kimse kimseyi anlamıyor anlamak istemiyor, dinlemiyor kimse kimseyi ve sonra herkes insanlığın ortadan kaybolduğunu söylüyorlar, suçu başkalarına yükleyerek...

Yahu artık camilerimizde bile imamlar varsıllara özenle saygı gösterirken nasılsın derken yoksulların işçilerin ya da işsizlerin halini sormayı zaman kaybı gibi görüyorlar...

Öyle değil mi diye sormak istiyorum...

Hainlik ihanet içinde olan kişilerle dolu sokaklar... Katiller sapıklar tecavüzcüler hırsızlar ile dolu...

Silah taşıyan bıçak taşıyan arabasında sopa taşıyan her an kavga etmeye küfür etmeye öldürmeye hazır kişiler... Ve bize bunlar ile yaşayın yaşamak zorundasınız diyorlar, elli-altmış-yetmiş sabıka kaydı olanları sokaklara salarak...

Ve bunlardan konuşmaz konuşmak istemez bir toplum haline geldik, ekmek derdine düşerek... Bundan dolayı insanları ayıplamak aklıma gelmez, gerçekten insanımızın çoğu büyük sıkıntı içinde, evine ekmek götürebilme derdinde...

Ne yapalım o zaman, bunları yazıp dillendirmeyelim mi, sormayalım insanları bu katil katil ruhlu insanlar ile yaşamaya mahkûm etmek neyin nesi diye?

Ve sahi camiler de bunlardan neden söz edilmez? Okullarda çocuklara neden söz edilmez bu kötülerden kötülüklerden?

Ediliyor mu bilen var mı?

Sözlerimizi tekrar edersek, insan en çok Tanrıya ihanet ediyor, kendine kendi kalbine kendi inançlarına ihanet ediyor...

Çok alçakça bir özenti eşlerin birbirini aldattığı karanlık bir zaman, sizin yüreğiniz üzülmüyor mu, ülkenin insanın bu gidişatına?

Aslında hepimiz biraz uçurumun kenarına gelmedik mi? Hepimizin olmasa bile çoğumuzun tavrı zengine farklı yoksula farklı değil mi, bu bir kirlenme değilse, nedir?

Hani insanı insan olduğu için sevin diyordu din, neden servet sahipleri daha çok sevilir hatta Tanrı yerine konur oldu?

Her yede ikiyüzlülük hâkim? İnsanımız çok ikiyüzlü riyakâr, inananımız inanmayanımız, camide imam okulda öğretmen dairede memur müdür, geçekten Allah için mi adalet üzere mi, davranışlarımız başka insanlara karşı?

Çoklarının aldığı maaşlar, o yüzüne bakmadıkları insanların alın teri değil mi?

Sokaklar yorgun, kent yorgun, yorgun kadınlarımız eşlerimiz kızlarımız... En çok annelerin yorgun olduğu vakitler... Denizler yorgun, dağlar yorgun, yorgun toprak...

GÖRMEYEN GÖRMESİN CAMİLER YORGUN, CAMİLER HÜZÜN İÇİNDE, HATTA GÖZYAŞI...