Yazar arkadaşımız kendince aşktan, günümüzde aşkın nasıl olması gerektiğinden ve sonra insani ilişkilerin nasıl olması gerekliliğinden söz etmiş... Ve yine kendince birçok tarif sunmuş insanlara böyle olmalı diye...
Kim bilir kendince o da farkında bu erdemlerin insanın elinde kalmadığı... Yine de varmış kalmış gibi insanlara rehber olmaya çalışıyor...
Evet, yazısının hiçbir yerinde, bunlara sahip olmak için, önce insan kalmak gerektiğini söylememiş ya da söyleyememiş, belki üzüleceğinden korkmuştur...
Onun demediklerini biz diyelim. Günümüz insanının aşk diye, sevgi diye bir derdi yok... Sözlerim kimseye umutsuzluk aşılamak değil, çünkü günümüzün gerçeği bu... 
Her şey apaçık ortada, artık yeni insanın başka insanlar ile dostça ilişkiler kurma gibi bir derdi yok. Böyle bir derdi olması için kalbinde insan sevgisi olması gerekir insanın. Tanrı sevgisi olması gerekir...
Bakmayın cuma günleri camilere koşulduğuna. Yeni insan Tanrı’yı unuttu. Pek çoğu kendini Tanrı’nın yerine koydu ve O’nun yerine konuşuyor. O’nun yerine karar veriyor. O’nun yerine din filan tahsis ediyor...
İnanılan din, Tanrı’nın dini yerine insanların veya efendilerinin inşa ettikleri din, içinde merhamet vicdan günah sevap iyilik olmayan...
Daha anlaşılır dersek, kapitalizmin insana hatta Müslümanlara dayattığı din...
Aşk da öyle, fuhuş peşinde koşmayı aşk diye anlatan rezil insanların daha çok olduğu bir zaman içindeyiz.
Mesela arkadaş demeliydi. Ben size aşk üstüne yazıyorum ama artık günümüzde öyle bir şey yok. Aşkı çoktan tüketti yeni insan. Aşk dediği şeyler kendi cinsel duygularını, dürtülerini ortaya atması... 
Artık bir günlük, birkaç günlük, birkaç ay süren cinsel tatmin olmanın adını aşk koyanların şımarık şımarık ortada dolaştıkları bir zaman şimdi zaman...
İnsan kendi zamanını kirleten bir varlık oldu...
Ay insanlar, bu kadar zalim, bu kadar gaddar ve kötü olmamalıydık, ama olundu, sahip olunması gereken en soylu duygu olan aşkı ayağa düşürdük...
Sevgiye hasret bir toplum olduk ama kimsenin umurunda değil böyle olmak... Birbirine avuçla su içirmeyi unutan âşıklar...
Hayatımızdan çekip gidenlere üzülmek aklımıza gelmiyor. Herkesin başkasını suçladığı kişiler ile dolu sokaklar... 
Neden ve nasıl bu hale düştük diye soruları olmalı insanın ve bunun cevabını bulma derdi...
Olur olmaz yerde kaybettik, elimizde ne aşk kaldı ne sevgi ne din...
Hepimize iyi uykular o zaman...