İnsan yaşamaktan utanır mı sevgilim, kaç
gündür utanır oldum ben, ama bu sabah bir
daha aha büyük utandım... Kendime bari utan- mayı becer dedim önce ve sonra gerçekten
utandım, yalanım yok yemin olsun.
Bu sabah bir daha utandım yaşamaktan sevgi- lim, insan bazen utanmalı, başımıza gelen bir- çok şey utanmaz oluşu kimilerini... Kimileri
çok utanmaz çok uzak insan olmaktan merha- met sahibi olmaktan...
Yüreğim sevgilim, yüreğim evinden atılmış
bir kız yüreği, bir yanı siyah, biryanı mosmor,
ama çok acı dolu ikisi de...
Kendimi çok karanlıkta kalmış hissediyorum,
itiraf etmek gerekirse, imansız kalmaktan koku- yorum...
Allah’ım bu ne iştir diyorum, küçücük çocuk- ların bebelerin suçu neydi gibi sözler ediyo- rum...
Sonra çaresizliğimi bağışla Allah’ım diyorum,
güçsüz kaldım yalnız kaldım, yalnız ölen ço- cuklar yalnız ölen anneler yalnız ölen babaları
gördükçe onların üşüyerek öldüğünü gördükçe
“aklım Allah’ım” aklımı kaçırır gibi oluyorum...
Çok çaresiz kaldım, sanki ölümle tokalaşır
gibi, bir bulut üstüme abanmış gibi...
Biliyorum çokları inanmayacak bari sen inan
sevgilim, sen inan komşu teyze, varsın inanma- dın camilerde imamlar... İnanmasa da olur ken- tin beyaz adamları, Belediye Başkanı Kayma- kamı Müftüsü...
İnsan yalnız kalınca, yoksul görününce insan,
kimse anlamıyor, kimisi anlar gibi yapıyorlar
sadece... Fakat acıyarak bakıyorlar insanın gö- züne, baykuş gözü gibi çoklarının gözleri...
Sana acıyorum der gibi bakılmaz ki...
Bu sabah sevgilim, bu sabah kocaman ağla- dım çaresiz kendimle göz göze gele gele ağla- dım...
İnsan kendisiyle göz göze gelir mi, ben gel- dim bu sabah... Yaşadığıma bir daha utandım,
bak çocuklar ölüyor çocuklar betonlar altında aç
susuz üşüyerek ölüyorlar sende öl dedim kendi- me...
Kedim sevgilim, kedim bensiz ağlama der
gibi oturdu karşıma, oda ağladı kocaman... Ke- dilerin ağladığını biliyordum da, bilmiyordum
böyle kocaman ağlayacağını, bensiz ağlama di- yeceğini...
Ağlanacaksa ikimiz ağlayalım diyeceğini bil- mezdim bu kadar...
KORKUYORUM
Saatli bir bomba gibi dünya, çocukların daha
çok öleceğinden, daha çok üzüleceğinden anne- lerin...
Birilerinin yine çok yalan söyleyeceğinden...
Hani eskiden gidelim denirdi, sen fatım'a ol,
ben Ali... Artık ne sen Fatma’sı ne ben Ali, gide- cek bir yerimiz de yok.
Yaşadığıma utandım, bu sabah kocaman ağla- dım kedim de ağladı benimle.