Allah’ın insana yüklediği yükümlülükler vardı ve bütün elçiler insan olmanın vasfından söz ettiler çağlar boyu başka insanlara, insan olmak budur dediler...

Anla kardeş, bundandır gelin insanlığı geri çağıralım deyip durmamız bazılarının ayıplamasını bile...

İman ettiğimizi söylediğimiz her kutsal kitap insanı muhatap aldı, iyi okursak anlarız...

Mesela Kur’anı okursak anlarız muhatabının her zaman insan olduğunu ve insana neler söylendiğini diyeceğim de...

Kimseler “bilerek kimseler diyorum” kimseler Kur’an’ı okumak, anlamak, duymak, yaşamak istemiyor şimdilerde, ama herkes Kur’an’dan, dinden söz ediyor, neden ediyorlarsa...

Kendini temize çıkarmak, kendini düzgün göstermenin en kısa, en masrafsız yolun din olduğunu bilir oldu çokları...

Ve şimdi dünyada ve ülkemizde yüzlerce din anlayışı ortaya çıktı birbirine hiç benzemeyen...

Özellikle solcu arkadaşların çokları bedavadan din bilgisi anlatıyorlar önlerine kim çıkarsa, “Din şöyle, din böyle” diyorlar, yemin ederim zerre kadar din bilgisine sahip değil bu arkadaşların çoğu...

Neden yazıyorum, söylüyorum bunları? Belki birileri “Ne diyor bu adam?” diye kendi ne olsun sorar diye... Çürümüşlük her yerde demeye çalışıyorum. Doğru sözlü olmayı, doğruyu savunmayı, doğruları yazmayı unuttuk demeye çalışıyorum kimilerinin çok öfkelendiğini bile bile...

Dinden diyorum, dinin özünden elimizde bir şey kalmadı diyorum. Herkes için adalet yok, ülkede herkes için ekmek yok, hayat adil değil efendiler, adil değil yöneticiler, adil değil diyorum...

Hakkı söylemek, hakkın, haklının yanında durmak, sözün, kalemin izzetini korumak, kulluğa insan olmaya dâhil demeye çalışıyorum. Varsın kimseler duymazsa duymasın. “Sen doğru bildiklerini söylemelisin” diyorum kendime...

İnsan diyorum, ey kardeşler insan. “En çok kendine menfaat vadeden, çıkar sağlayan veya sağlayacağını söyleyen kişilere inanır oldu” haramı, helali hakkı unutarak, bu duruş insani bir duruş değil diyorum sizlerin bile canınızı sıkacağımı bile bile...

İnsan yani bizlerin çoğu güçlü olanların, servet sahibi olanların peşinden gidenler olduk ve onları alkışlayanlardan olduk...

Hakkı savunmuyorsa, yoksulu görmezden geliyorsa, yetimi üzüyorsa, hep kendini kutsuyorsa varsıl olmanın bir değeri yok diyorum. Özellikle öteki dünyada hiç mi hiç faydası olmayacak helalden kazanılmadıysa, yetimin, yoksulun hakkı verilmediyse...

“Sizin” diyor Allah. “Sizin sahip olduklarınızda yoksulun, fakirin, yetimin, mazlumun, ihtiyaç sahiplerinin hakkı vardır” diyor. Bunları anlatması gerekenler anlatmıyorsa biz de mi anlatmayalım?

Hakkı savunmak, haklıyı savunmak, yoksulun hakkını savunmak, yetimin hakkını savunmak...

Dağların, kuşların hakkını savunmak kulluğa dâhildir ve sünnetullahtır... 

İnsan olmaya, adaleti savunmaya dâhildir şehirlerin hakkını savunmak, en çok şehirler zulme haksızlığa uğradı günümüzde ve sen hep sustun ey kardeş, sen çok sustun...