Şair İsmet Özel bir şiirinde, ‘Var mısın yok yere ağlamaya’ der...
Varım...
Varım...
Varım diyorum, kimse duymuyor. Duymak istemiyorlar. Eğer onlara benzemiyorsan onlardan değilsen, haksızlığa adaletsizliğe talana direniyorsan ses çıkarıyorsan, yoksulluk bu ülkenin insanlarının kaderi olmamalı diyorsan kimse senin çığlığını duymuyor...
Bakın efendiler, bu ülkenin ormanları yanıyor, yakılıyor ve çoğu zaman yakanlar bilinmiyor, bulunmuyor... Ama aynı ormanlar birileri tarafından talan ediliyor, yok ediliyor, sökülüyor. Yerlerine binalar, konutlar, oteller yapılıyor. Neden onlara müsaade ediliyor? İzin veriliyor, göz yumuluyor desen, seni ya duymuyorlar, ya başka başka şeyler söylüyorlar...
Mesela şimdi buradan Alanya halkına dönüp sorsam “Allah için söyleyin, ne olur Allah için söyleyin” bu kent de bazıları mesela beyazlar, mesela varsıl adamlar mesele ellerinde güç olduğunu sananlar, ormanlara sahip olmak adına her türlü talanı yapmıyorlar mı?
Bir daha sorayım ve sizde Allah için söyleyin yok mu bunu yapanlar, peki kimler desek herkes sus pus...
Evet, varım diyorum İsmet Özel’e...
Böyle saçma...
Böyle adaletsiz...
Merhametsiz..
İnsanı sevmeyen...
Hele yoksulları fakirleri sevmeyen...
Ağaçları kuşları sevmeyen...
Tanrı’yı sevmeyen...
Kendi kuralların Tanrı’nın kuralları sanan veya sunan...
Kırık kalpleri görmeyen...
Üzgün kuşları üzgün çocukları görmeyen...
Bütün hesaplarını kendileri kendi çıkarları için yapan...
Her şeyin sahibi biz olmalıyız diyen, insanların işgali altında olan bir dünya da, hatta bir ülkede yaşıyor olmaktan, yok yere ölmeye bile varım diyecek hale getiriyorlar insanı...
Hem de saçını başını yola yola...
Son söz...
Bunca olumsuzlukların haksızlıkların yalanın, dolanın, talanın hüküm sürdüğü bir zamanda insan olmak, insan gibi yaşamak zor be kardeşim...