Yazının başlığı Büyük Üstat Sezai Karakoç’un bir şiirinden... Evet, büyük Üstat Sezai Karakoç kimileri tanımasa da, başka kimileri kıymetini bilmese de... Ömrünü insana insanlığa ve İslam’a, Müslümanların kendi ifadesi ile, ümmetin derdine adayan biri...
Dünya adına kimseden hiçbir beklentisi olmayan, kimseye sırtını yaslamayan, sadece kaleminin izzetini, dinin izzetin korumak adına yazan çizen... Hayatına yaşantısına sözlerine düşüncelerine sonsuz hayran olduğum bir kişi Sezai Karakoç...
Derim ki onu tanımamak büyük bir kayıp ülke insanı için... Hele Müslümanlar için daha çok daha çok bir büyük kayıp... Ama ne yazık ki günümüz Müslümanları neyi kaybettiklerini neyi istediklerini bilir olmaktan çoktan çıktı, hemen hemen çoğu Kapitalizm mezhebinin sadık elamanları gibi yaşamayı tercih ettiler...
Ama biz böyle hatırlatma yapınca fena bozuluyorlar da...
Peygamber aşığı bir adam Sezai Karakoç... Yazdığı Sevgili En sevgili Ey sevgili dilden dile dolaşmakta ve dinleyenleri gözyaşına hüzne boğmakta... En sevgili olan Peygambere ancak bu kadar güzel şiir yazılabilirdi yazıldı ve daha yazan olmadı onun gibi...
Sevgili En sevgili Ey sevgili... Uzatma dünya sürgünümü benim, bütün şiirlerde söylediğim sensin, Suna dedimse sen, Leyla dedimse sensin... Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome’nin Belkıs’ın... Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın bellisin...
Kuşlar uçar seni taklit için, ellerinden devşirir bahar çiçeklerini, Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini, Ey gönüllerin en yumuşağı en derini...
Sevgili En sevgili Ey sevgili uzatma dünya sürgünümü benim... Ne kadar anlatmaya çalışsam anlatılması zor bir düşünür Sezai Karakoç... Ülkemiz için büyük bir şansa ama kıymeti biliniyor diyemem...
Neyse...
Eski Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez hoca anılarında anlatıyor, bakın burası çok önemli en azından benim için... Diyanet işleri Başkan yardımcısı iken üstat Sezai Karakoç’u ziyaret ettim “Üstadım Diyanet olarak sizi hacca davet ediyoruz” dedim... Daha bana hac farz olmadı farz olunca giderim İnşallah ben gitmem diye cevap verdi...
Bunun üzerine ben kendisine tekraren “Üstadım bu ümmeti bir Arafat manifestosundan niçin mahrum ediyorsunuz deyince Sezai Bey “Hoca Arafat’a manifesto yazılmaya gidilmez, vakfeye durmaya gidilir, ben milletin parası ile hacca gitmem...
İşte böyle milletin parası ile yurt dışlarında gezip tozanların sayısı ne kadar çok var bu ülkede, ne utanmaları var ne arlanmaları, birde savunuyorlar milletin parası ile yapılan o gezileri...
Haram beyler...
Hatırlayın Haram diye bir şey var kutsal kitaplarda...