Yazıp söylemenin bir faydası olmayacak biliyorum da, biz yine de söyleyelim “ey insanlar ey benim güzel halkım ve ey Müslümanlar” ülkemizin insanımızın ve sözün ve kuşların çocukların sokakların dağların en çok adalete ihtiyacı yok...
Adaletsizlik çok karanlık bir çöküş insan için ülke için...
Efendiler ülkede adalet yok, sokaklarda adaletin kokusu yok ve dağlar ormanlar sokaklar adalet duygusundan uzak insanlar tarafından işgal altında...
Adalete ihtiyacımız var su ekmek gibi, adalete susadık... Bakın bunu derken parti şu bu demiyorum, o parti bu parti demiyorum, sadece adalete ihtiyacı var ülkenin insanların hatta sokakların toprağın...
Kadınların çocukların çok adalete ihtiyacı var...
Kuşların da adalet duygusunu rehber edinmiş insanlara ihtiyacı var, çünkü kuşlara çok adaletsizlik yapıldı ormanlara adaletsizlik yapıldı...
Yapılmadı mı, birileri ne hakla ormanları talan ettiler veya sahiplendiler...
Kalbimiz işgal altında şehirler işgal altın da, din işgal altında, ekmeğimize el koyanlar alın terimize el koyanlar hakkımıza el koyanlar, nasıl bir utanmazlıksa konuşurken adaletten söz ediyorlar, günahlarını gizleyebilmek için...
Ama asla adil değiller... Ne yazık ki halk olarak biz de adil değiliz birbirimize... Öz kardeşlerin bile birbirlerine adil olmadıkları birbirinin hakkına el koymaya çalıştıkları, yeni bir insanlar topluluğu olduk işte...
Bir yanı yalan bir yanı haram, bir yanı helal bir yanı din, adaletsiz duygularla dolu bir yanı, Allah kokusundan uzak...
Yani ülkenin ne kadar adalete ihtiyacı varsa, ülkenin insanları olarak bireyler olarak, bizim de adil olmaya ihtiyacımız var... Çünkü bize adaletin ne olduğunu unutturdu birileri ve çoğumuzun işine geldi böyle bir durumun içinde olmak...
Ülkede söz sahipleri idarecilerimiz yöneticilerimiz adil değil, ama halk olarak bizde adil değiliz, kızsan da bunu söylemek durumundayım, çünkü kalemin ve sözün namusudur yazarken adil yazmak...
Adaletli davranmayanları sapkınlar olarak tarif eder Âlemlerin Rabbi... Allah adına kendilerini kandıranlar olarak anlatır...
Şüphesiz ki Allah emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletli olmanızı emreder... Allah bununla sizlere ne güzel öğütle veriyor... Şüphesiz Allah işiten gören dualara icabet edendir (NİSA 58)
Bunun gibi onlarca ayette Adaletin adaletli olmanın öneminden söz eder, tabi Onu dinler Onu duyarsak... İşimize geldiğimiz zaman Allah’ı duyan işiten kullarken, işimize gelmediğinde çıkarımıza uygun düşmediğinde duymadan geldi...
Ülkesi insana bir emanettir şehirler bir emanettir, bunların idaresini birilerine verirken “o verdiğiniz insanların ehil olup olmadıklarına yalancı olup olmadığına hakka riayet edip etmeyeceğine bakın” denir denmesine de umurumuzda olmaz bizim, çünkü bizler de kendi çıkarımızı düşündük bu işler olurken...
Aziz Peygamber buyurur ki “Bir saat veya bir gün adaletle hükmetmek bir sene veya altmış sene nafile ibadetten hayırlıdır...
Tam anlatamadım belki, ama ülkenin insanların şehirlerin en çok muhtaç olduğu şey adalet...
Bu işin içinden nasıl çıkarız bilmiyorum... Sanırım önce kendimiz adil olmayı seçeceğiz ve sonra başkalarına yöneticilere “ADİL OLUN ADİL OLUN DİL OLUN” diye sesimizi yükselteceğiz...
Bu bir insanlık vazifemizdir...
