Aslında zaman bize her şeyi hem gösterdi hem öğretti, mesela ülkede siyasete soyunmanın “ey halkım sizin için varım” demenin asıl karşılığı ben zengin olmak istiyorum, ben güçlü olmak istiyorum çocuklarımı yakınlarımı zengin yapmak istiyorum demenin bir başka adıydı...

Biraz çekinerek diyorum ki, ülkemizde siyaset kurumuna talip olanlar ben zengin olma, çocuklarımı yakınlarını sonra eşi dostu zengin yapma, varlıklı yapma  sevdasına düştüm demekti...

Birkaç söz bilmek biraz romantik takılmak yeterdi ve çoğu öyle yaptı, doğrusu çoğu hedefine ulaştı...

Aslında bu her zaman böyleydi, belki biraz utanma çekinme vardı eskiden, artık onu da kaldırdılar...

Utanma pahalı bir erdemdir, öyle herkes taşıyamıyor, hele günümüzde çok daha zor utanma duygusunu taşıyor olmak...

Bakın o parti bu parti demiyorum, siyaset dünyası bu halde şimdilerde... Çok kötü vurulduk dağıldık, çok kötü vazgeçtik değerlerimizden...

Ankara da milletvekilleri, onların arkadaşları dostları,şehirlerde Belediye Başkanları yardımcıları “içimden müdürler demek bile geçiyor” artık siyaset kısa yoldan zengin olma yakınlarını oğullarını kızlarını zengin etme sanatı oldu, bunu hepiniz biliyorsunuz aslında...

Ve bunları dillendirmek, kendi insanını güvensiz olmakla itham etme durumuna düşmek insana acı veriyor...

İnsanı sevmiyorlar sever gibi yapıyorlar, halkı sevmiyorlar şehirleri sevmiyorlar dağları kuşları canlıları sevmiyorlar yenin olsun... Bu hallere düşülmemeliydi demek için feryadım çığlığım...

Elbette çoklarının umurunda olmayacak bizim ikazlarımız hatırlatmalarımız, olsun biz söylemeye yapılan yanlışları yazmaya devam edeceğiz fırsat buldukça...

Ama ey kardeşler ey insanlar,eh şehir ahalisi bütün suçu günahı onların üstüne yıkınca bizim masum halkın masum olduğu anlamına gelmez..Çünkü halk olarak bizde yanlış işler yanlış tercihler yaptık, kimi yanlışları yanlış kişileri bile bile onayladık destekledik...

Çıkar hesabına yenik düştük çoğumuz, çoğumuzun hoşuna gitti şimdi şikâyetçi olduğumuz çok şey...

Neyse...

Evlerinize hayır iyilik dolsun, kalbinize merhamet ve doğruluk... Yazıp söylediklerim mutlak doğru demiyorum, doğru olduğuna inandığım şeyler yazıp söylediklerim...