Bu sene girdiğimiz zorlu süreçte nacizade fikirlerimizle sizlere yardımcı olabilirsek ne mutlu bize.İşte yazımızın devamı….
1-DESTEĞİ ABARTMAYIN
"Sen çok akıllı çocuksun, kesin çok yüksek puan alacaksın" türü söylemler de "Akıllı çocuklar kazanır, kazanamazsan akılsız olduğunu düşünürüz" türü söylemler kadar yanlış ve tehlikeli! Eleştiriniz gibi desteğinizi de abartmayın. Çocuğunuzun yapabilecekleriyle beklentilerinizin uyumlu olması onun da kaygısını azaltmasına yardımcı olacağından abartılı cümlelerden kaçının. Çocuğunuzun heyecanı, gelecek kaygısı, sınava gireceği mekânın fiziki şartları, gece uykusu, sağlık durumu gibi diğer etkenler de sınav anındaki performansına etki edebileceğinden çoğunuzun zekasını sınavla ölçmeyin.
2-AKTİVİTELER PLANLAYIN
Çocuğunuzun motivasyonunu arttırmak ve kaygısını azaltmak için beraberce enerjinizi yükseltecek etkinlikler yapın. Bunaldığında, gergin ya da umutsuz olduğunda açık havada kısa bir gezinti yapabilir, onun isteği doğrultusunda bir gün geçirmeniz faydalı olacaktır
3-BASKI YAPMAYIN
Bu son günlerde onu çalışmaya zorlamayın. Eğitim hayatı boyunca da ders çalışma sorumluluğunu kendisinin almasına yardımcı olun. ‘Ders çalış’ demeyin, bunun yerine; "Nasıl daha verimli çalışmana yardımcı olabiliriz, bizden bir isteğin var mı, yardıma ihtiyacın olduğu ya da beraber yapmayı istediğin bir şey var mı?" gibi olumlu yaklaşımlarda bulunun. Bu bilinci aşıladıktan sonra ne zaman ve ne kadar ders çalışacağına kendisinin karar vermesine müsade edin.
4-SÖZLERİNİZLE BEDEN DİLİNİZ UYUMLU OLSUN
Vücut dilinizin ve söylemlerinizin uyum içinde olmasına özen gösterin. "Sınav bizim için önemli değil, önemli olan senin elinden geleni yapıyor olman" mesajı verirken, deneme testlerinde yüksek puan aldıklarında ödüllendirici olup, düşük puan aldıklarında üzgün, kızgın ve cezalandırıcı bir tutumda bulunmanız vücudunuzun ve dilinizin aynı şeyi söylemediğini gösterir. Çocuğunuz buradaki ikilemi anlayarak daha çok beden dilinize dikkat edeceğinden, bu ikilemin olmaması için beden dilinizin, ses tonunuzun ve davranışlarınızın örtüşür olmasına önem gösterin.
5-YAPICI KONUŞMALARDA BULUNUN
Kaygısını arttıracak konuşmalardan uzak durun. Kalabalık içinde, akraba ya da arkadaş ortamında olası sınav sonucuna dair olumsuz konuşmanızın, onun kaygısını arttıracağını ve çalışma şevkini kıracağını unutmayın. Çocuğunuzun zorlandığı anlarda, cesaretlendirici konuşmalar yaparak, alternatif çözümler üretebilmesi için her zaman yol gösterici görevde olduğunuzu hatırlatın.
6-KIYASLAMA YAPMAYIN
Kıyaslama yapmanız, çocuğunuzun motivasyonu arttırmaktan daha çok, kendisinin diğer akranlarına göre yetersiz kaldığı düşüncesine yol açarak güvenini azaltabilir. Bu nedenle her bireyin "biricik"; yani ayrı bir kişilik olduğunu unutmayın. Çocuğunuzu kıyaslayabileceğiniz tek kişi yine kendisi olmalı. 
7-SINAVIN 'SON' OLMADIĞINI BELİRTİN
Sınavda başarılı ya da başarısız olmanın öneminden çok, sınavın gelecek için kullanabileceği bir araç olduğunu vurgulayın. Sınavın bir son olmadığını belirtmekle birlikte, sadece gelecekte yapacağı mesleği edinme yolunda atılan bir adım olduğunu belirtmeye önem verin. Sizin için önemli olanın sınav sonucundan çok, onun elinden geleni yapması olduğunu anlamasını sağlayın. Başarılı olsa da olmasa da, onu hep seveceğinizi, sizin için değerli olduğunu ve her zaman önemseyeceğinizi vurgulayın.