Gelecek zamanlar için söylenmiş olsun diye, bir kaç söz edilmeli dedik...Zamanı geldi, geçiyor bile edilmesi gereken bu sözlerin...Biraz gizemli denir gibi olsa da, anlaşılır diye düşünüyorum...Gelin anlaşılır hallerimiz, anlaşılır sözlerimiz olsun...Her bir insanı "değerli bilerek" anlamaya ve dinlemeye çalışalım...İnsana değer verelim, insana saygı duyalım, rengine ırkına bakmadan...

Servetine ve gücüne bakmadan insanı değerli kılalım....Hatta dinine imanına mezhebine...İnsanı kazanmak yeryüzünün en güzel kazancı bilenler için...Yeni sözler biriktirelim insana, kardeşlik dolu sözler...Kitaba ve Peygamberlerin söylediklerine benzer sözler...Yani insan derdimiz olsun, insanın derdi sıkıntısı bizi ilgilendirsin...Çünkü böyle olmasını ister aziz İslam...

İnsanı gücü ve serveti ile ölçmek, zalimlerin işidir...Kendilerini  beyaz adamlardan sanan, kendilerini ahalinin efendisi sananların işidir, insanı gücü makamı serveti ile ölçmek...Kalbimizi kalbinin hizasına koyalım başka insanların... Bir birimizi dinlemeye dinlemeye, anlamaya anlamaya çok  uzak kaldık...İnsana değer vermeyen bütün sistemler "adı ne olursa olsun" bütün sistemler insanın kalbini ve canını acıttı, dünyanın her yerinde... Ülkemizde de öyle oldu, ülkemizde de, çok canını acıttılar insanın, hele kimilerinin, hele Müslüman ahalinin hep canını acıttılar gücü ve yetkiyi elinde bulunduranlar...

Değerlerini ellerinden aldılar kimi zaman, kimi zaman dinlerine inançlarına müdahale ettiler, kimi zaman baş örtüsüne, ve geleceğine yarınlarına hayatına yani...Düşlerini ve umutlarını hançerlediler...

Artık gerilerde kaldı diyelim, ama hatırlanıyor işte...Bir zamanlar camilerine ezanlarına kitabına el koyuldu bu ülkede Müslüman ahalinin...Yani "bu millet çok çekti"  aslında güç sahiplerinden...Ülkenin tak sahibi biziz diyenlerden, bizim dediklerimiz olmalı diyenlerden...

Ve şimdi aynı millet; ipin ucunu salıverdi gitti, nereye giderse gitsin der gibi yaptı sanki...Ama her şeye rağmen bazıları, bazı güzel adamlar, bazı güzel kadınlar, hep direndiler, hep bir baharın geleceğini düşlediler, bir aydınlık şafağın çıkıp geleceğini umut ettiler...

Bu umut etmelerinden  dolayı "son yıllarda" iyi şeyler olduğunu sandılar, yeniden umutlandılar, bir birlerine destek verdiler, hatta kimi zaman bir birleriyle kavga ettiler....

Bak oyun bozanlık yapma iyi şeyler olacak dediler, bak  baş örtüsü halledildi dediler, kadınlar istedikleri gibi istedikler yerde çalışıyor diye bir birlerini teselli ettiler....

Bak dediler, bak İmam hatip okulları öğrenci ile dolup taşıyor diye seslendiler karşılıklı, daha ne istiyoruz gibi sözler ettiler... Ama görüldü ki, bir yerlerde büyük yanlışlıklar yapılmış, hatalar yapılmış, bu yıllar içinde, bir çok şey çok da, iyi gitmemiş...

Zira o kimilerinin  dediği gibi aydınlık değil yarınlarımız...Umutlu olmamız için bir neden kalmamış gibi...Ülke ahalisinin yarısı sefalet ve yokluk, yoksulluk içinde...Ahlakımız, değerlerimiz, düşüncelerimiz, sözlerimiz işlerimiz asla insanı ve İslami kitabi değil...Uyuşturucu kullanan gençlerin

sayısı milyonlar, ve yaşları on bir, on ikiye düştü...Sonrası nasıl aydınlık bu gidişin? Aklımıza bu sorular düşmesin mi, cevabı ne bu soruların?

Camilerin içi boş, ve kalbi hüzün dolu...Bir yağma anlayışı diyanet denen kurumda...Üç kişilik cemaati olmayan "kimi camilerde" resmi görevli iki insan...Yazık edildi yine bu ülkeye...Yarınlarına yazık ediliyor çocukların, çocukların kalplerine yazık ediliyor...Şehirlerde öyle, şehirlerin yarınlarına yazık ediliyor...Bu beton yığını binalar insan yanlarımızı yok etti, demeyelim mi bunu...

Ve bankalar...Bankalar yine aynı karanlık düzen, ve çok zalim...Kaybedenlerin göz yaşına bakmıyor bankalar...Ne ev bırakıyor, ne bark, ne bağ ne bahçe...

Tekrar edersek, İnsanı önemsemeyen her bir zihniyet zalimdir, bencildir, karanlıktır...Yeni dengelerimiz olsun artık...Görmekte zorlanıyor olsak da, bakın uçurumun en kıyısında ülkemiz...Kendimiz de öyle, insanımız da öyle ahlak anlayışımızda  cami anlayışımızda iman ve din anlayışımızda o halde şimdi...Yani uçurumun en ucundayız her birimiz...Şimdiden söylemiş olalım, geliveren tehlikenin büyüklüğünü, ve zalimliğini...

Ve birimiz düşerse hepimiz düşecek, Tarih bunun örnekleri ile dolu....Ve kutsal metinler buna benzer hikayeler anlatır geçmiş zamanlarda yaşayan kavimler adına....

Aziz  insanlar, aziz kardeşlerim...Bakın kimsenin partisi ile, kimsenin cemaat ve gurubuyla işimiz yok, ve onlardan her hangi birini tenkit etmek, eleştirmekle de bir yere varılacağı yok....

Zaten yeterince dışladık bir birimizi, yeterince ittik, yeterince görmezden geldik...Ne oldu sonra, acılarımız ve sıkıntılarımız ortak işte....Birlikte uykumuz kaçıyor çoğumuzun, birlikte büyük sıkıntılar birlikte acılar içindeyiz...Görelim bunun böyle olduğunu...Ülkenin idaresini elinde bulunduranların,kimlerden hangi partiden olduğu çok önemli değil, hele bu saatten sonra hiç önemli değil...Yeniden ayağa kalmanın, yeniden ülkeyi ve insanı inşa etme zamanı zaman...

Kardeşliği inşa etme zamanı zaman...İyiliği inşa etme ve geri çağırma zamanı yani...

Açık ve net söylersek...Son yılların kaybedeni yine insan oldu...Yine en çok Müslüman ahali kaybetti bu yıllarda...Kimi iyimser masallar ile avutuldu ahali....Kendimizi kandırmanın, kendimizi teselli etmenin bir manası yok...

Tekrardan devam iyi düşler görmeye, iyi işler peşinde olmaya...Ve insanı önemli ve değerli kılmaya devam yeniden...Yorulduk, ama bu yol gidilmeli....

Hayır içinde kal aziz insan...Selam ile kal.