Daha baştan söylemiş olalım, ülkemiz adına bunları ve benzeri şeyleri yazıyor dillendiriyor olmak çok acı... Aslında ülkemizin kendi insanının karnını doyurmak adına zengin bir ülke...

Zengin bir geçmiş, zengin bir tarih...

Bu ülke, bu topraklar, dağlar, ormanlar, denizler… Aziz Allah’ın büyük ve kutsal bir ihsanı bizim için...

Ama bizler kardeşlerim, bizler hatır kıymet bilmez bir topluluk olduk. Şımarık, edepten, güzel ahlaktan, güzel davranışlardan uzak kaldık... Bakın şimdi ben güzel ahlak dedim ya, birçokları “Ne diyor bu bunak? Bu yobaz adam” diyenlerin seslerini duyar gibi oluyorum...

Evet, evet güzel ahlakı yitirdik, vazgeçtik güzel ahlakı insan olmaktan, sadece kendi çıkarını, menfaatini düşünür hale geldik. Çıkarcıları, menfaat peşinde koşanları hem kutsadık, hem alkışladık...

Ve şimdi o dar boğaz ile karşı karşıya kaldı halkımızın insanımızın çoğu... Kimileri hissetmese insanımızın çoğunluğu bu dar boğazı nasıl geçerim hesabı içinde...

Ve bunların sesini duymak istemeyen idareciler, yöneticiler...

İnsanlar bir garip oldu. Özellikle ülkeyi ve de şehirleri yönetenler çok daha garip oldular, geliveren felaketi görmüyorlar görmek istemiyor...

Sizin felaket dediğiniz şey dünyanın her yerinde başka ülkelerde de var diyorlar işin içinden çıkıyorlar...

Devlet Bahçeli askıda ekmek söyleminden bile vazgeçti. Bir ara insanlar gerçekten askıya ekmek bırakıyorlardı, artık onlar da bırakmaz oldu...

Demek istediğim şu ki, birileri bunun bir kötülük yolu olduğunu, yolun sonun hırsızlık fuhşiyat olduğunu görmezler, biz söyleyince neden kızarlar ki?

Bir daha söyleyelim, bu gidişat hiç hayra alamet değil. Gidişatın sonu daha çok hırsızlık daha çok yokluk yoksulluk daha çok fuhşiyat ahlaksızlık...

Şimdi bunlardan birileri sorumlu olmalı değil mi? Peki kim kimler sorumlu olacak? Herkes kendini masum suçsuz hissediyorsa...

Din adına ahkâm kesenler neden sus puslar diye sorsak, bir cevapları olur mu veya bu gidişatın neresi İslam, neresi insani bir hal davranış? Hani “Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar” derlerdi eskiden...

Tam o zamanlar, ellerinde güç ve yetki olanlar kendilerince bir çare buluyorlar, ya halk ya insan...

Yazının başlığında olduğu gibi şehirlerarası otobüs biletlerinde bile taksit uygulanmaya başlamışsa, hiçbir şey yolunda değil ve sözlerim birilerini doğrudan kötülemekte değil...

İnsanların çok kısmı çaresiz ve umutsuz yarınları için endişeli... Ne yazık ki siyasiler böyle zamanda bile kavga etmeyi marifet bilecek kadar acımasızlar...

Mehmet KAYA