Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum, bende kendi içine uzak olan biri oldum gördüklerimin anlamını bulmaya çalışırken ve cevap bulamazken kendi kendime sorduğum sorulara... Sahi ne yapıyorlar bizimkiler yani efendi edindiklerimiz, yani bize “sizi idare ediyoruz” diyenler...
Bilerek inadına efendilerimiz diyorum, çünkü onlar kendilerini halkın şehrin efendisi sandılar kendilerini, efendi rolleri ile yönettiler ahaliyi... Ve asla sormadılar haliniz ne diye, çünkü efendiler kölelerin halini sormazlar, nasılsınız demezler...
Onlara göre halk her zaman iyidir ve rahattır, asla şikayetçi olmaması gerekir haline rıza göstermesi gerekir..Bu ülkede bu dünde böyleydi bu günde, yani seksen sene önce de böyleydi yirmi sene öncede şimdi de böyle...
Şimdi bazı arkadaşların canı sıkılacak, yinede söyleyeyim... Mesela ülkemizde on sekiz sene ezan aslından değiştirilerek Tanrı uludur Tanrı uludur diye okutuldu, bilen yoktu ulu olan hangi Tanrı olduğunu...
Neyse konuyu dağıtıp başımıza iş açmayalım ev kirasını bile ödemekte zorlandığımız günlerde...Aldırmayın bir mağara ıslığı benim sözlerim, nerden neden çalındığı belli olmayan...Yazıya konu ettiğim meselede öyle, biliyorum kimsenin duyacağı yok belki bir kişi bile bu adam kimi zaman saçmalasa da, bu sözü doğru diyecek...
Yazanlar çizenler şehri düşündüğünü söyleyenler de dahi...
Ey şehir ahalisi, ey Alanya sevdalıları ey gençler beyler hanım efendiler...
Hani  Şehrin merkezi sayılan Hacet kavşağında bir heykel var Karamanoğlu Mehmet Bey’e ait...Hangi Belediye Başkanı zamanında yapıldı kim yaptırdı bilmiyorum, bu konuda bilgi almak için Belediye ye gitsen, yemin ediyorum insanın yüzüne bakmıyorlar,bunu ispat edebilirim..
Heykelin yazıt kısmında yazıyor ki “Bundan sonra hiç kimse sarayda divanda mecliste ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya... Başka bazı öğütlerinde dergahta ve dahi her yerde diye notlar var...
Defterler dahi Türkçe yazıla...
Biraz deli yanlarıma verin çok fazla kızmayın... Sahi ne oldu bize de bu kadar Türkçeden Türk dilinden vazgeçtik de, bütün işletmeler konaklama yerleri yani oteller siteler villalar yabancı dille yazılır oldu?
Hani hepimiz olmasa da bazılarımız milliyetçiydik, bu bir sırt dönme değil mi kendi dilimize? Neden sevmez olduk kendi dilimizi... Tamam dinimizi sevmekten vazgeçtik, ama dilimizi sevmekten neden vazgeçtik?
Bir bahaneniz olacaksa bir itirazınız olacak kabul ama serveti ama parayı Tanrı edinme olmasın o bahanelerin içinde...
Kente Belediye Başkanı seçtikleriniz bile inşa ettikleri sahip oldukları otellerin adını bile yabancı dilde yazıyorlar...
Gerçekten ben çok mu geri kafalı biri gibi sözler ediyorum veya yobazca?
Bari o heykeli oradan kaldırın da Türk büyüğünün hatırasını düşüncesini incitmeyin...
Her zaman dediğim gibi, bir daha bir daha diyeyim bu gidişat büyük yıkıma büyük yok oluşa doğru koşmaktır...
Canı cehenneme parayı Tanrı yerine koyanların...