Kimseler sormadı, ama ben kendim diyeyim güzel sözler edemiyorum, birilerini memnun edecek yazılar yazmak bize göre değil ülkede bunca çok haksızlık varken...

İman ettiğimiz dinin emridir,haksızlığa karşı çıkmak,haksızlık kimden gelirse gelsin karşı durmak,mazlumun kimliğine bakılmadan haksızlığa uğrayanın kişiliğine bakılmadan onun yanında olmak İbrahim’i bir duruştur Muhammed’i bir ahlaktır..

Yok mu, haksızlık yok mu bu ülkede en azından kimi insanlara yapılan?

Mesela bu şehir de haksızlık yapılmıyor mu, birileri kollanmıyor mu servet sahibi diye?

Yani benim deyimimle beyaz adamlar hep kazanan değil mi, ülkede şehirlerde, haram helal demeden diye sormayacağım...

Zira onların çoğunun helal kazanç diye bir derdi yok...

Haksızlık mı ediyorum, yahu şehir ahalisi kendi arasında konuşmuyor mu bunları, bazılarının nasıl çalıp çırptıkların o sayede zengin olduklarını konuşulmuyor mu insanlar arasında?

Hatta biraza da kendi üstümüze yazalım, çoğumuzun haram diye helal diye bir derdi kalmadı, burası bir başka sorun...

Allah’ın sınırlarına razı olmadık kendimiz yeni sınırlar çizdik, yeni tarifler yaptık haram helal konusunda...

Allaha kimi konularda bize karışmasın diyenlerin sayısı hiç de az değil, Allah karışmasın bazı işlere demeye kendimize yeni dinler inşa etmedik mi?

Etmedik mi diye soruyorum da, çokları duymayacak bu soruyu, sen ne demek istiyorsun diyenlere çıkmayacak...

Çünkü gerçek bu,dinin içini boşalttık akraba olmanın komşu olmanın kardeşliğin içini boşalttık, gemisini kurtaran kaptan diyenlerden olduk çoğumuz...

Gemi kurtulsun da nasıl kurtulursa kurtulsun, sofraya ekmek konsun da önemli değil haram olması helal olması, der olduk...

Çünkü din adına insanlık adına şehir adına çok şey insanı ilgilendirmiyor artık, o kendi çıkarına bakmayı hayatı güzel yaşamak diye anlıyor...

Geçtiğimiz senelerde gözlerimle gördüm, gazeteci arkadaş masanın sakladığı içkisinden içe içe ramazan sayfası hazırlıyordu gazetesi için...

Din ile hiçbir bağı olmayanların din üstüne, edeple bir ilgisi olmayanların edep üstüne yazı yazdığı vakitler...

Utanmak arlanmak diye bir şey vardı eskiden, artık kalmadı biliyor musunuz, yoksa ben yalan sözler mi ediyorum bu konularda?

Artık kolay bir tercih değil, hem Muhammedi olmak hem Muhammedi bir duruş sergilemek...

Kızacak olanlar kızsın ben yine diyeceğim, Muhammedi ahlakı Muhammedi duruşu ya unuttuk, ya unutmak istedik...

Ben Musa’yım demekle Musa olunmuyor, önce Firavunun karşısında olacaksın...