Başınıza gelenler kendi yapıp ettikleriniz yüzünden denir, Aziz Kuranda... Öyle değil mi insanların çektikleri sıkıntıların en azından birazı kendileri yüzünden, kendi akılsızlıkları bencillikleri veya akıllarını sadece çıkarları için kullandıkları için değil mi sizce de?
Ağabey ses verin yahu, bir şeyler söyleyin, mesela bana saçmalıyorsun falan deyin, böyle köşe yazısı mı olur deyin, ya da böyle zamanda susmak mubah falan deyin...
Suya sabuna dokunmadan, siyasetçilerin sofrasını mekân tutanlara onlara yağcılık yapanlara, onları kutsayanlara bir söz edin...
Mesela gazeteye telefon edin, bu adamı nerden buldunuz, yazdıkları moralimizi bozuyor deyin, ne derseniz deyin, deyin bir şeyler...
Şimdi en anlaşılır ifade dersek, daha çok zengin olmak, daha çok pahalı arabalara binmek, bir ev daha edinmek, sevgiliye para yetiştirmek için faize düşenler, daha dolaplar çevirmenin başına getirdiği felaketler kimi zamanlar insanın başına gelenler...
Tamam, Tanrıyı dinlemek istemiyorsunuz da, yemin ederim Tanrıya kulak verip dinleseniz ya da dinlesek başımızı bu kadar belaya girmez...
Gerçekten buna inanarak söylüyorum, bilerek söylüyorum, bazılarının canı sıkılsın diye bazıları kızsın, bazıları da “sen de amma geri kafalısın” desin diye söylüyorum...
Ne diyor Tanrı Faizden uzak durun, tamam ona bir bahane buldun, faizsiz olmaz dedin, ama Tanrı demeye devam ediyor, mesela zinaya yaklaşma zina yapma diyor neden dinlemiyorsun...
Sen bir başkasının karısına kız kardeşine kızına göz koyarken fırsat kollarken, başkaları da seninkiler için fırsat kolluyor olmasın, bu nasıl alçaklık düşündün mü hiç? Sen bu hakkı nasıl kendinde buluyorsun?
Bizimde bu kadar hakkımız olsun soralım bu soruları... 
Evet, çoğu zaman insan kendi belasını kendi çağırıyor, çünkü kalbimiz düşüncemiz hatta aklımızı kirlettik kirlettiler...
Tamam, düzen bozuk sistem karanlık bazı şeyler iyi gitmiyor ekonomi berbat, ama insanın kendinin hiç mi suçu yok başına gelenlerden? Başkalarını suçlamak kolay, ama insan bazen kendini de gözden geçirmeli ve kendine “ben de hata ettim” deme erdemini göstermeli...
En büyük zulmü insan kendine kendi yapıyor... Büyük ulaşılmaz hesaplar yapıyor yarının ne olacağı konusunda hiçbir bilgi sahibi olmadan, hatta bilgi sahibi olması mümkün değilken... 
Kabul sistem bozuk düzen bozuk hak hukuk yok, ama bizde bozulduk be arkadaş, sen de bozuldun ve hiç umurunda değil bozulmuş olman...
Başkalarını suçlayalım, devleti sistemi düzeni suçlayalım kabul, ama bizler kendimiz ne kadar dürüstüz kendimize ve başka insanlara karşı,hatta eşlerimize çocuklarımıza karşı..
Kendi hayat sayfalarını çevir bakalım ne kadar masum ne kadar günahsızsın... Yani demek istediğim böyle bir sistemde hiç birimiz masum değiliz, hatta sende kendine söyle, bende masum değilim diye...
Hani adalet diyoruz ya, adalet böyle bir şey işte... Herkesin kendi akşamını kendi sabahını başlatan bir dünya kafa tuttuğun dünya...