Adını yaşamak koyduğumuz şu dünya hayatında verdiğimiz kavgaların sonunda kendimizce beklentilerimiz var... Mesela mutlu olmak istiyor insan sevilmek istiyor özlenmek istiyor “nerde kaldın?” diyen insanlar olsun istiyor hayatında...

Hemen bakılınca masum istekler çoğu, evet insan mutlu olmalı, onu mutlu eden insanlar olmalı çevresinde... Onu seven insanlar olmalı bunları düşünmek insanca tavırlar, güzel düşünceler, insanın yolunu aydınlık kılan...

Ama velâkin biz kendimiz ne yapıyoruz başkaları için?

Bizim için emek vermesini bir şeyler yapmasını istediğimiz insanlar için kendimiz emek veriyor muyuz, onlar için biz bir şeyler yapıyor muyuz mesela?

Hatta kendimiz kendimize emek veriyor muyuz gerçekten? İnsanlığa yararlı çevremize yakınlarımıza akrabalarımıza dost dediklerimize yararlı bir şeyler yapıyor muyuz? Yani diyorum ki başkalarından beklediklerimiz biz kendimiz yapıyor muyuz?

İnsanın ilk görevi kendini inşa etmektir insani hasletlerle... Zira günümüzde en çok ihtiyaç duyulan insani tavırlar davranışlar...

Gelin bunları konuşalım, konuşacak kimse bulamazsak kendimizle konuşalım, bu ülkesi adına insanlık adına yaşadığı şehirler adına bir dertlenmedir, ibadet gibi dua gibi...

Tamam, güzel işler yapıyor kentin müftüsü insanları sabah namazlarına çağırmakla, hadis derslerine çağırmakla...

Ama sözde etmeli geceleri üşüyen çocuklardan, tenceresi kaynamayan annelerden, kirlenen nehirlerden, yok edilen ağaçlardan talan edilen dağlardan ormanlardan...

Bunları yapanların büyük günahlar işlediği söylenmeli, bir çocuğun üşümesinden aç kalmasından şehir halkının da suçu olduğu dile getirilmeli...

Zira dinin aslı gerçekleri dillendirmektir...

Mesela şimdilerde olduğu gibi böyle yoksulluk manzaralarının yaşandığı vakitlerde yöneticilerin israf içinde olmaları, pahalı makam arabaları ile dolaşmalarının en azından insani bir suç olduğunu da söylemeli...

Ne yazık ki herkesin işine geldiği gibi konuştuğu utanmanın arlanmanın ortadan kalktığı çağın günahkâr kişileri olduk, çoğumuz...

Mesela her şey çok pahalı oldu diyen kimi ev sahipleri kendilerinin kiracılarına hiç acımadığı merhamet etmediğini kirasını üçe beşe katladığını görmüyor, görmek istemiyor...

Hayatımızdan eksilen şeyler den, insan yanlarımız çoğumuzun... Merhametin eksildiği doğruluğun adaletin eksildiği bir çağ doğru bu... Ama anlamakta zorlandığımız herkes güzel şeylerin başkalarında eksildiğini sanmakta ve kendinin masumiyetini savunmakta...

Oysa gerçekten hepimiz eksiliyoruz ve bunu kabullenmezsek doğruları bulmamız daha da zorlaşacak...

Felaket yenildik karanlığa karanlık davranışlara, karanlık kişilere... Bazı sözler satırlara sığmıyor ama söyledik yine de, ama kardeşçe...