Bundan seksen dört yıl önce kimsesiz sahipsiz olarak bir Apartman dairesinde sefalet içinde açlık içinde denecek bir şekilde, vefat etti Akif... 
Daha baştan söyleyeyim, kolay iş değil Mehmet Akif’i yazıya dökmek, anlatmak onu... Yüce bir dağa tırmanmaktan daha zor, Akif konusunda yazmak, biz buna haddini bilmek diyoruz...
Yinede onu anmak hatırlamak “ey millet Akif’i unutma!” demek adına, yazmaya çalışalım, ölüm yıldönümün ardından...
En az bulunduğunuz yerden bir Fatiha okuyun Akif’in ruhuna... Bu ülke insanın her birinin en azından minnet borcu var Akif’e, eğer vefa diye bir şeye inanıyorsak...
Yani diyorum ki, ey millet Akif diye bir adam vardı ve bizim İstiklal marşımızı yazıp bize hediye etmişti unuttuk unutturdular... 
Oysa hiç unutmamız gereken kişilerin başında geliyordu, çünkü O bizim bağımsızlık marşımızı İstiklal marşımızı yazandı...
Söyleyelim, Akif bu ülkenin yüz akıydı, ama kimse değerini bilmedi, İstiklal marşını ayakta alkışlayanlar bile, sonradan ona sahip çıkmadılar...
Onlara göre Akif’in suçu pazarlıksız bir Müslüman olmaktı, varsın kimileri başka bahaneler uydursunlar...
Akif’in canını çok acıttılar, kendi ülkesinde yaşamasına izin vermediler razı olmadılar... Tam on bir sene sürgün hayatı yaşadı, parasız pulsuz sıkıntı içinde...
Ki o Akif İstiklal marşı için “o günün parasıyla kendine verilen 500 lirayı kabul etmemiş” ve Hilali Ahmer’e bağışlamıştı...
Ve bir daha hatırlayalım hatırlatalım İstiklal marşımızın yazarının kendi ülkesine bile sığdırılmadığını, çocuklarının sokaklarda aç öldüğünü, çöplerden yiyecek toplayarak yaşamaya çalıştığını oğlunun... 
Kendisinin gurbette hastalıklar ile boğuştuğu bilinen bir gerçektir...
Ülkesine döndükten sonra neredeyse kalacak yeri olmayan biri olmuştur...1936 da Mısır Apartmanın dairesine öldüğü zaman cenazesinin bile kaldırılmadığını, kaldırılmak isteyenlere mani olunduğunu unutmayalım...
Yani devletin sahiplenmediğini...
Evet, Akif’in cenazesini bile kaldırmadılar sahip çıkmadılar Akif’e o g zamanlar... Anladınız değil mi, o zamanlar tek parti devri ve Cumhuriyet halk partisinin vurduğu vurduk, kırdığı kırdık olduğu zamanlar...
Şapka devrimi diye ahaliye olmadık işkenceler yapıldığı zamanlar, daha ötesini demenin bir anlamı yok...
Onun için ne söylesek azdır ve yetersizdir... 
Ve muradımız sadece birkaç hatırlatma yapmaktır...
Allah cennetine koysun...