Eğer güzel sözler edeceksek, güzel duruşlar sergilemek gibi bir muradımız varsa insanlığa kente karşı, yani iyi insan olmak merhamet sahibi olmak istiyorsak, kötülere benzememek için özel bir gayretimiz olmalı...

İbadet eder gibi kötülerden uzak durmalıyız ve asla uzlaşmamalıyız onlarla... Onların kötülükleri ile uzlaştığımız kötülüklerini görmezden geldiğimiz zaman, belki bize ne dediğimiz için bu kadar çok yaşanmaz oldu sokaklar...

Hem madden hem manen kirlenmedi mi sokaklar sizce, o zaman bize düşen işler görevler yok mu diye endişe duymuyorsak, kendimize insanlığa kente çocuklara kötülük yapmış olmaz mıyız?

İyilerin yani ben kötülerden değilim diyenlerin suskunlu bu hale getirdi sokakları kentin caddelerini gecelerin çekilmez gürültüsünün çokluğunu...

İnsanın kötülükle kötülerle uzlaşması onların eseri olan karanlığa razı olması kendimize kentin yarınlarına çocuklarımızın yarınlarına kuş seslerine orman kokusuna deniz kokusuna yaptığımız bir ihanettir, kabul eden olmasa da...

İnsanın ilk görevlerinden biri olmalı kötülerden uzak olmak ve onların kötülüklerine ahlaksızlıklarına haksızlıklarına merhametsiz vicdan dışı davranışlarına razı olmamak...

Kötülerin varlığına razı değiliz demeliyiz bir birimize, razı değiliz onların inşa ettiği karanlığa kavgalara hırsızlıklara adaletsizliklere, kadınları yok saymalarına çocuklara saldıkları korkuya razı değiliz demeyi ibadet bilmeliyiz...

Sizden biri der Hazreti Muhammed “Sizden biri bir kötülük bir haksızlık bir adaletsizlik görse onu eliyle kaldırmaya çalışsın, buna gücü yetmezse diliyle müdahale etsin kötülük yapanı haksızlık yapanı başkalarının hakkını gasp edeni sözleriyle ikaz etsin” bu insani bir davranıştır...

Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğuz etsin diye bizlere yol gösterir... Ama ne yazık günümüzde önce kötüler sonra makam mevki sahipleri ve zalimler hak yiyenler adaletsizlik yapanlar kendilerini o kadar güçlü hissettirir hale geldi ki, kimseler onlara sesini çıkaramaz oldu...

Öyle değil mi? Kim sesini çıkarabiliyor kenti talan edenlere dağlara denizlere el koyanlara? Bak bu yaptıklarınız doğru değil diyebiliyor musunuz, kentin yöneticilerine?

İşimiz zor, zor böyle bir zamanda insan olmak hayata insan gibi tutunmak... Zor işlerden Müslüman olmak ve gerçek bir Müslüman gibi yaşamak, ama buna mecburuz insan kalmak istiyorsak, Müslüman kalmak istiyorsak, Müslüman gibi yaşamaya mecburuz...

Bazılarının dediği gibi bardağın dolu tarafına bakın demeyeceğim, neden boş bardağın boş olan yanı diye, onun dillendirmek benim işim... Öylesine işim dedim, yoksa buda bizlerin birbirlerimize olan insani görevlerden...

Doğruları doğrunun yanlışın ne olduğunu bulmak bilmek adına yan yana gelip konuşmalıyız, böyle bir sıkıntımız derdimiz olmalı...

Yoksa her geçen daha çok kötülere kötülüklere haksızlıklara adaletsizlilere hırsızlara talancılara yer açmış olacağız ve bundan bizler de sorumluyuz... Kusura bakmayın, şımarıklık bencillik olarak yormayın, bu sözleri herkes söylemez size...

Binler selam ile...