Sadece şımardılar, bazen evcilik oynar gibi falan yaptılar...

Gönül alma gibi/yani kandırmaca...

Ve sonra...

Sonrası bir daha kandırmaca, bir daha aldatmaca oyalamaca...

Bu sözler kime diye sorarsan...

Alsında herkese...

Önce efendilere...

Biz sizin efendiniziz diyenlere...

Akşamları Tanrıları adına halka yalan söyleyen sözde gazetecilere...

***

Bilginin bilgeliğin arzına geçenlere/sanırım onların kimler olduğunu biliyorsun...

Sağda solda insanları kandırmak adına yalanla dolu nutuk çekenlere...

Camide imama...

Kürsü de vaize...

Okulda öğretmene...

İnsanı, insanın acısı yarasını uzaktan seyreden kim varsa...

Kim varsa inanmadığı halde dinden söz eden...

Barıştan kardeşlikten söz eden...

Yüreğinde aydınlık olmayan...

Allah korkusu olmayan...

***

Hakka hukuka inanmayan, ama inanır gibi numara yapan...

Dünyayı kirleten kim varsa...

Kuşları inciten kimler varsa...

Çocukları üzenlere/dağları babaların mülkü sananlara...

Ne demeye kimlere demeye çalıştığımı biliyorsun sen...

***

Yeterince yorgunum...

Kırgının yeterince...

Son söz olsun...

Gelirlerse en çok iyilerin göz bebeğine ihtiyacı var dünyanın...

Ülkemizin...

Şehirlerin...

Sokakların...

Çocukların, her gün bir yerlerde öldürülen kadınların

Yani yalnızca Allah'ın rızasına talip olanların...

Yüreğinde insan sevgisi olanların...

Hak hukuk derken, ekmek derken başka insanları düşünenlerin...

***

Hava kurşun gibi ağır demişti şair, artık yaşamak kurşun gibi ağır... Kurşun gibi ağır insan kalmak bu zamanda...

Olsun de sen/olsun de insan kalmaya çalış... Ama asla zalimlerden başkalarının hakkına dağlara taşlara göz koyanlardan olmaya özenme sakın...