Konuşuyorlar yazıyorlar şunu yaptık bunu yaptık diyorlar, şu kadar yardım şu kadar şu bu diyorlar, ama bilmiyorlar yardıma muhtaç kalmanın bir insan için çok acı olduğunu... Yardım edenler övünüp duruyorlar da, yardım almak zorundaki yaralar yüzlerindeki mahcubiyet ne olacak? Bunun bir hesabı olması gerekmez mi?
Üstelik yardım ediyoruz diyenler kendi paralarından etmiyorlar ki, milletin bazılarının parasını başka bazılarına yardım diye veriyorlar...
Yalnız devlet erkânı değil, vakıf adına dernek adına yardım edenlerde aynı şeyleri yapıyorlar, Belediyeler aynı şeyleri yapıyorlar... On kuruşluk yardım yapıyorlar yüz kuruşluk gürültü ediyorlar reklam ediyorlar şunu yaptık bunu yaptık diye... Üstelik reklam parasını da halktan tahsil ediyorlar...
Neden bu kadar gürültü ediyorlar reklam diyorlar diye sormayacağım, çağın utanmazlıklarından biri... Yardım almak zorunda kalanların incinmeleri üzülmeleri umurlarında değil ve asla kendilerine sormuyorlar bu insanlar neden bu kadar yoksul kaldılar aynı ülkede aynı şehirde diye?
Birilerinin çalıp çırparak talan ederek hak yiyerek zengin olmasına alkış tutanlar, başka birilerinin doğru yaşamayı ahlaklı yaşamayı seçmesini zavallılık olarak görüyorlar...
Ve kimileri bu durumu Aziz İslam’a iliştirmek istiyorlar, devletimizi yönetenler de dâhil...
Dilimin döndüğünce demeye çalıştım savundukları, halka yutturmaya çalıştıkları “düzen sistem” çok zalim ve haktan hukuktan uzak, yoksa insanların bir kısmı bu kadar varsıl bir kısmı bu kadar yoksul olmazdı Allah’ın onay verdiği sistemde...
Hırsızlık talan başkalarının haklarını gasp etmenin hak sayıldığı yoksul kalmanın suç ve günah görüldüğü her sisteme zalim demeye devam edeceğiz, kim ne derse desin...
Neyse aslında sözü uzatmadan söylemeyi beceremedim... Aslında söylemeye çalıştıklarım Hazreti Ali’ye atfedilen bir sözden bir yere varmaktı... Derki Hazreti Ali “Bütün acıları tattım ama insanlara muhtaç olmaktan daha acısını görmedim...
Yani diyorum ki; Efendiler hayatın canını acıttıklarının canını bir de siz acıtmayın görgüsüz hallerinizle sözde yardım kampanyalarınızla...
Elbette insan insana ihtiyaç duyar, ama ihtiyaç duymalar da farklı farklıdır, her ihtiyaç duyma aynı değildir... İnandığımız iman ettiğimiz dinde denir ki, asıl ihtiyaç sahiplerini söylemezler, sen onların ihtiyaç sahibi olduğunu gözlerinden yüzündeki hüzünden anlarsın der...
Bu ihtiyaçların nasıl karşılanacağını bizzat Aziz Allah bize söyler, keşke biraz da Rahmana kulak vermeyi akıl etseydiniz...
Umudu bölük pörçük olan insanları üzmeyin...
Unutmayın öbür dünya diye bir yer var...
Mehmet KAYA