İnsana amansız oyunlar kuruluyor ve günümüz insanının pek çoğu fark etmiyor kendine kurulan oyunların ne olduğunu...

Kadınlar zalim oyunlar kuruluyor... 
Çocuklara da... 
Savaşlar bahane edilerek her gün yüzlerce çocuk öldürülüyor dünyanın bir yerlerinde ve bunların varlığına bizi alıştırıyorlar, şöyle böyle diyerek...

Zalimlerin hükümran olduğu bir dünya, mesela kim söyleyebilir? Amerika’nın bir zalim katillerin en başında gelen zalim olmadığını?

Ama sesimizi çıkaramıyoruz, isyan edemiyoruz, bu çocukları öldürmeyin demek bile aklımıza gelmiyor veya gücümüz yetmiyor demeye...

Ve sonra böyle bir dünyayı mekân edinme peşindeyiz çoğumuz...

Ne yapalım diye soranlara, bari insanı duygularımızla, merhametimizle vicdanımızla yaşamayı seçelim diyorum sadece...

Zalimlere kötülere karşı durmaya yeminli olalım...

Ne insanlığımız insanlık, ne Müslümanlığımız Müslümanlık, ne dualarımız dua gibi olsun, Tanrının varlığını unutmayalım diyorum...

Unutmayalım yaşadığımız çağda var olan her şeyden bizimde hesaba çekileceğimize, ama kendimizi gözden geçirelim gerçekten hesap gününe inanıyor muyuz?

Çevremizde kaç kişi hesap gününün varlığına inanıyor, hesap gününün varlığına inan bir kişi nasıl bir canlıya kıyabilir diye, soralım kendimize...

Her gün alçakça öldürülen kadınların sorumlusu sorumluları kim? Mesela ahlak ve namuslu olmak neden hep kadınlardan beklenir ve neden camilerde edilen vaazlar okunan hutbeler bu minval üzeredir?

Haydi, araya bir soru olarak bırakalım... Mesela bir erkek eşini akılına düşünce veya boşamak isteyince “boş ol diyerek boşayabiliyor?” böylen bir boşama İslam’ın neresinde var diye sorun soruşturun araştırın, kentin müftüsüne sorun...

Yok bilerek oradan oraya atlıyorum... Zira hep birlikte büyük yanlışlık içindeyiz ve hiç birimiz masum değiliz bu konuda...

Kendimize zaman ayırmayı çoktan unuttuk, yani bilgiye bilmeye Tanrıyı tanımaya, dini öğrenmeye... Birilerinin peşinden gitmek marifet değil, marifet insanın kendi peşinden gitmesi, bunun için de, yolunun aydınlık olduğuna inanması...

Başkalarının oyununu kabul etmek, baştan bir yenilgiyi kabul etmektir... Aklına kalbine dinine imanına ve Tanrıya sahip çıkanlar çok az yanıldılar...

Yanılmamak için kendi aklına kendi kalbine ve Tanrının kendine verdiği nimetlere sahip çıkması gerekir...

İnanmak bir nimettir, her saniye Tanrıyı hatırlamak bir nimettir... Tanrıdan uzak yaşamak insanın kendini perişan etmesidir, ve ne yazık günümüz insanını pek çoğu bu perişan olmayı seçti...

İnsan kutsaldır, insanı üzmeyelim... Ve kadın çok kutsaldır onları üzenlerden olmayalım... Çocuklara gelince, onlar yeryüzünün melekleridir, melekleri üzenler bir gün üzülürler, bunu unutmayalım...

Sevgi ve iyilik içinde kalın... Benim anlatamadıklarımı hoş karşılayın ve siz anlayın ne denmek istediğini...