Karın içi basıncının artması sonucu istemsiz olarak idrarı tutamamak ‘idrar kaçırma’ olarak adlandırılıyor. Kadınlarda idrar kaçırma yaşlılığın normal bir sonucu olarak görülüyor. Aslında bu sorun sadece ileri yaşla sınırlı kalmayıp, üreme çağındaki genç kadınların da kapısını çalıyor. Öyle ki özellikle 30 yaşından sonra her 4 kadından 1’i idrar kaçırma problemi yaşıyor. Kadınlar bu sorunlarını en yakınlarına, hatta doktorlarına bile söylemekten utandıkları için tedavisiz kalıyorlar. Oysa sosyal hayattan uzaklaşmanın en yaygın sebeplerinden biri olan idrar kaçırma çoğu zaman cerrahi yönteme gerek kalmadan, ilaçlar ve egzersizlerle tedavi edilebiliyor. Son yıllarda, kadınlarda görülen idrar kaçırma probleminin tedavisinde karbondioksit lazerlerin kullanımı da giderek yaygınlaşıyor.
İdrar kaçırma sorununda cerrahi ve medikal tedavi ile kegel egzersizleri olarak adlandırılan yöntemlere başvuruluyordu. Ancak son yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle birlikte idrar kaçırma tedavisinde de önemli gelişmeler yaşandı. Örneğin karbondioksit lazer yöntemiyle idrar kaçırma sorununda oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Hastanın 20 dakika süren işlemin ardından günlük yaşamına devam edebilmesi yöntemin en önemli faydaları arasında yer alıyor.
Pek çok nedeni var!
Toplumdaki yaygın inanışın aksine idrar kaçırma yaşlanmanın doğal bir sonucu değildir. Tüm yaş gruplarında pek çok etken kadınlarda idrar kanalı ve idrarı tutan mekanizmaların fonksiyonlarının az veya çok kaybolmasına yol açabiliyor. Örneğin genetik yapı nedeniyle ilerleyen yaşla birlikte pelvik destek dokularının zayıflaması yaygın görülen bir neden. Menopoz, fazla kilo, sigara kullanımı gibi etkenler de bu mekanizmayı bozabiliyor. Ayrıca zor doğumlardan sonra uretra ile mesane boynundaki açının bozulması nedeniyle mesane dolduğunda basınç artıyor ve bunun sonucunda idrar kaçağı gelişiyor. Daha çok nörolojik hastalıklarda görülen mesane kasının yetmezliği de idrar kaçağına yol açabiliyor.
Kesi ve dikişsiz yöntem!
Karbondioksit lazer yöntemi, kadınlarda ileri derecede mesane ve rahim sarkmaları dışındaki tüm idrar kaçırma sorunlarında fayda sağlıyor. Cerrahi bir yöntem olmadığı için işlem sırasında herhangi bir kesi ve dikişlere başvurulmuyor. Şiddetli bir acıya yol açmaması anestezi ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Bu yöntemde önce karbondioksit lazerin probu vajinanın içine yerleştiriliyor. Ardından prob ile dış idrar yoluna kontrollü lazer atışları yapılarak dış idrar yolu etrafında fibrositlerin yapımı hızlandırılıyor. Bu fibrositlerin çoğalması sayesinde mesane boyundaki büzücü kasa aktivite kazandırılıyor. Aynı seansta vajinal daralma da sağlanabiliyor.
Günlük rutini engellemiyor!
Karbondioksit lazer yöntemi, her biri 20 dakika süren 4 seans halinde uygulanıyor. Seanslar arasında genellikle 6 haftalık süreler konuluyor. Her seans sonrasında hastalar aynı gün iş ve sosyal hayatlarına devam edebiliyor, hatta cinsel beraberlik dahi yaşayabiliyor.