Ne gönülleri gönül ne dilleri dil, ne umurlarında karşılarındaki insanların kalplerinin kırılacağı... Sadece kendilerini kutsuyorlar, sadece her şey biz biliriz demeye insanları kendilerine inanmaya biat etmeye, çağırıyorlar...

İnsanı seviyoruz yalanları, derdimiz insan yalanları... En çok kendilerini seviyorlar desem yalan mı demiş olurum insan kardeşlerim?

Ve siz ey insan kardeşlerim, bizlerde onların yanlışlarına yalanlarına aslı yok sözlerine bile doğru demeye devam ediyoruz... Yani birazda biziz onları şımartan onların omuzlarımızda inmemesi için uğraşan...

Öyle değil mi?

Bir kere dünya da hiç kimse yanılmaz değil, yanlış yapmaz yanlış sözler söylemez değil, ama ne yazık ki çoğumuz çoğu insan, partilerinin liderlerini yanılmaz,yanlış iş yapmaz sanmaya devam ediyor devam ediyoruz...

Yahu Peygamberleri bile dinlemedik, onları dinlediğimiz kadar, onları sevdiğimiz kadar Peygamberleri sevmedik çoğumuz...

Yanlış mı sözüm, onların peşinden gittiğimiz kadar Peygamberlerin peşinden gitmedik...

Bakın o parti bu parti demiyorum hepsi, hepsi hepsi bütün efendiler bütün liderler birbirilerine benzeyen sözler ile ahali kandırmaya aldatmaya çalışıyorlar...

Aldanmaya kanmaya doymadık sanki...

Ne kadar insanı ikna edebilirlerse o kadar güçlüler, o kadar kadar yerlerini sağlam tutuyorlar...

Ve sonra sen “sen ey insan kardeşim sen!”sen neden bu ülke neden böyle, neden bu kadar çok adaletsiz demeye, yan yana geldiğin insanlara şikayetlenmeye devam ediyorsun, devam ediyoruz...

Tamam, da sahi bizlerin yani partilerin mitinginden mitingine koşanların alkış tutanların vaktini parasını harcayanların, fedakârlık yapanların hiç mi bir kabahati yok bu karanlık adaletsiz gidişattan?

Liderimiz ya da partimizin bir yetkilisi karşı tarafı aşağılayınca hatta küfür edince hakaret edince mutlu olmak ne kadar insani bir tavır?

Ve sonuç olarak manzara gelinen yer... Bu günahın hiç mi ortağı değil insan, sen gerçekten masum musun bu karanlık ortasında?

Bu kadar adaletsizlik varken bu kadar çaresiz insanlar varken sokaklarda, kimi babaların gözleri acı doluyken ve bazı evlerde tencere kaynamazken, hiç mi bir sorumluluğumuz yok bu gidişattan?

Tekrar edersek, dilleri dil değil hiç birinin, dilleri dikenli tel gibi, gönüllerinde sevgi tükenmiş gibi...

Ve anlattıkları masalların insana dair hiçbir şey ifade etmiyor... Sana o parti bu parti diyerek doğrudan birilerini suçlamak istemiyorum...

Hani insan insan diyorlar ya, insana yazık ediyorlar... Ülke ülke diyerek ülkeye yazık ediyorlar ve hiçbir masum değil bunu der bunu bilirim...

Son söz olsun... Evlerine bol ekmek girenler limitsiz para girenlere sözüm yok...